Madenler devletleştirilsin

Tükiye'de en çok değişen iki kanundan biri Kamu İhale Yasası diğeri ise Maden Yasası'dır. Kamu yararına ise bu değişiklikler amenna. Ama gelin görün ki bu iki kanun da sermayenin yararına sürekli değiştirilir. Daha çok kazanç elde edebilmeleri için kanunda önlerine çıkan engelleri bertaraf etmek adına sermayenin talepleri derhal yerine getirilir.

Karşılıksız mı

Değil tabii. Bu değişiklikleri yapanlar, onaylayanlar ve itiraz etmesi gerekenlerin, yeri göğü inletmesi beklenenlerin suskunluklarının da bir karşılığı var elbette. O karşılık, kamudan ihale alan, maden arama ruhsatına sahip şirketler tarafından önceden ödenir. Hani Rıza Sarraf'ın "O...nun bahşişini peşin ödeyeceksin" dediği gibi.

Çokuluslu maden şirketleri, girecekleri ülkelerde önce lobisini oluşturur. Bu lobi sayesinde maden kanunu, kendi istekleri doğrultusunda değiştirilir. Kanun değişikliği için sadece iktidar partisinden değil, muhalefet partilerinden de adam devşirilir. Basın bir ayağıdır bunun. En sona madenin aranacağı bölgenin eşrafı, muhtarı, sivil toplum örgütleri, köy ahalisi ve yerel basın bırakılır. Satın alınamayan kişi ve kurumlar itiraz ettiğinde dev bir koro anında "Madenler çıkarılmasın mı, yeraltında yatan bu kaynaklardan ülke olarak yararlanmayalım mı" diye feverana başlar.

ÖZEL SEKTÖR OLMADAN MADENLER ÇIKARILMADI MI

Sanki madenler özelleştirilmeden önce yeraltındaki kaynaklarımız çıkarılmıyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra hükümetler, bağımsız bir ekonomiye kavuşmak amacıyla öncelikle madenciliğin millileştirilmesi ve yeraltı kaynaklarının aranıp işletilmesi düşüncesini yaşama geçirmişlerdir. 1930'lu yıllar Türkiye madenciliğinin atılım yıllarıdır.

Türkiye'de madenlerin aranması için MTA (Maden Tetkik Arama Enstitüsü) ile işletilmesi için de Etibank'ın kuruluşu Cumhuriyetin ilanından on yıl sonraya rastlar. 14 Haziran 1935 tarihinde bizzat Atatürk'ün talimatıyla kurulan MTA, ekonomik değere sahip sahaları ilgili bakanlık kanalıyla Etibank'a devretmeye, Etibank da bu kaynakları işletmeye zorunlu kılınmıştır.

1936 yılında tam anlamıyla faaliyete geçen Etibank, öncelikli olarak yabancıların elinde olan maden şirketlerini devlet adına satın alarak millileştirme politikası takip etmiştir. Krom, bakır, demir, kömür madenleri yabancı şirketlerden satın alınarak devletleştirilmiş, MTA tarafından keşfedilen yeni madenler de işletmeye açılmıştır.