Yolsuzlar hancı, fareler yolcu

Mikronezya istibdatının kalesi Betonit Saray'ı, fareler istila etmişti. Hem de koca koca, lağım fareleri...

Her yandan fışkırıyor, küçük kabileler halinde gezerken görüldükleri oluyor; koridorlarda fink atarken, saray mutfağında ejder meyveli smoothie tadarken yakalanıyorlardı!

Ne var ki sorun herkesten çok Ulu Çoban'ın baş kuzusu, resmi zevcesi, on çocuğunun anası ve sarayın hanım ağası Kemire Makropiç'i geriyor, hatta kemiriyordu.

Fare görünce düşüp bayılacak kadar ürken Kemire, organik yaşama özen gösterdiği için istilaya karşı önce doğal yöntemlerle savaş açıldı. Saraya çok sayıda kedi salındı. Ama her biri kol kadar lağım farelerinin, kedileri önlerine katıp kovaladığı görülünce yöntem iflas ve mırnav ordusu lağvedildi.

Kemire Makropiç, yatağında bir fare ailesinin mışıl mışıl uyuduğunu gördüğü gece doğallıktan çığlık çığlığa caydı ve istilaya karşı gerçekçi çözüm arayışı başladı.

Mikronezya istibdadının en akıllı yolsuz kodamanları, Muktedir Makropiç'in CIA'sal danışmanı Efraim Gordo, İmaniyet İşleri Reisi Alyoşa Ersaltz ve sarayın girdisini çıktısını ezbere bilen müteahhit Mikron Mikropiç, kafa kafaya verip beyin fırtınası başlattılar.