Kahramanlar mağdur, hainler muktedir iken...

Tuğgeneral Semih Terzi, FETÖ'cü kalkısmacıların üssü durumundaki Akıncılar'a saat 02.00 civarında iner. Orada kendisini bekleyen helikoptere biner, çok geçmeden yanındaki yirmi personelle Gölbası'ndaki ÖKK karargâhının pistindedir. Az sonra Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın koltuguna oturacak, emirlerini Özel Kuvvetler Komutanı olarak vermeye baslayacak ve üst seviye egitimli tüm Özel Kuvvetler personelini Ankara'da kritik operasyonlarda rahatça kullanabilecektir.

Darbeciler kazanmak üzeredir.

Ama bir anda, kaybedilmek üzere olan mücadeleyi yeniden baslatan, ufak gibi görünen, oysa devasa ve stratejik bir dokunus gerçeklesir. O dokunuşla olayların seyrini değiştiren kişi, Özel Kuvvetler Komutanlıgı'nda görev yapan yigit bir Astsubaydır...

TARİH YAZAN DOKUNUŞ

Az önce ÖKK Komutanı Zekai Pasa'dan emir almıştır: "Ömer, sana vatanımız için tarihi bir görev veriyorum. Semih Terzi vatan haini bir isyancıdır. Onu karargâha girmeden vur! Karargâhı koru! Bunun sonunda sehit olmak da var. Hakkını helal et aslanım!" Ömer Basçavus vakur ve kararlı bir sesle cevap verir: "Emredersiniz Komutanım! Merak etmeyin. Asıl siz hakkınızı helal edin! Kanım vatana helal olsun!"

Özel Kuvvetler Komutanlıgı karargâh binasının hemen sagında, agaçlık bir bölge bulunmaktadır. Semih Terzi, karargâh binasına yaklasırken ansızın orada bir gölge belirir. Agaçlık bölgeden süratle çıkar. ÖKK karargâhına girmekte olan gruba hücum eder.

OYUNU BOZAN ASTSUBAY

Hedefinde, grubun tam ortasında yürüyen Semih Terzi vardır. Tabancasını atesler. Terzi, girmek üzere oldugu ÖKK karargâhının merdivenlerine yıgılırken yanındakiler agaçların arasından çıkan gölgeye ateş açarlar. Gölge de Terzi'nin az ötesine düser.

Simdi TSK'nin en seçkin birliginin karargâhındaki karanlıkta iki gölge yatmaktadır. Ikisi de bu topraklarda yetismistir. Ikisi de aynı millettendir. En azından öyle bilinmektedir. Ikisi de üniformalıdır. Biri General, digeri Astsubaydır.

General olan ihanetin, Astsubay ise vatanseverligin zirvesi olmustur. Vatanseverlik rütbelerde, makamlarda degil, yüreklerdedir. O Astsubay, o her türlü övgünün ve rütbenin üzerindeki asker, o yürekli insan Ömer Halisdemir'dir. Aldığı emri yerine getirmiş, darbeci bir haini göğsünden vurup öldürmüş; açılan karşı ateşle kendisi de ağır yaralanmıştır.

SADAKATİN BEDELİ

FETÖ'cü kalkısmacılar çok öfkelidir. Planları bozulmustur. Bir cankurtaran gelir. Cankurtarandan inen saglık ekibi, öldü düsüncesiyle Astsubay Halisdemir'in üzerini örtmeye davranırken o da ne Kahramanın dev gölgesi zorlukla da olsa nefes almaktadır. "Yasıyor!" diye seslenirler. Semih Terzi'yle gelenlerden biri yanlarına koşar. Tabancasını yigit askerin basına dogrultur. Tetiği çeker. (Mustafa Önsel, Erken Kırılan Yumurta, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2024.)