At, avrat, rodeo!

Mikronezya istibdadının resmi görünürlükteki biricik "hanım ağası" Kemire Makropiç, Betonit Saray'ı basan farelerle tek başına uğraşa dursun; kutsal kocası Ulu Çoban'ın Makronezya'ya resmi ziyareti bitmek bilmiyordu.

Valdemir Potin'in en mültefit müttefikleri Muktedir Makropiç ve Mukteber Sisikovski'ye sömürdükleri adalar batarken piyano çalmak için düzenlediği davet; uzayan bir tatile dönüşmüştü.

Mikronezya ve Bitania'nın çöken ekonomileri, baş gösteren açlık gibi ciddi konuları "win win" anlaşmalarla çarçabuk gündemden çıkaran üç müstebit; "chin chin" aşamasına geçmişlerdi. Votka kadehlerini tokuşturarak gezip tozuyor, stres atıyorlardı.

Makronezya'nın şaşkınlık verici özellik ve güzelliklerini sergilemekten pek hoşlanan Ayıboğan Potin; iki konuğunu uçsuz bucaksız tundrada yerel bir festivale bile götürdü.

Programda, küçük gövdeli ama güçlü ve dayanıklı tundra atlarıyla yapılan bir yarış da vardı. Koca koca adamlar ufacık atlara biniyor, alana saplanan tüylü mızrağı ele geçirmek için birbirlerini ve bineklerini acımasızca kamçılıyorlardı.