Sırt cephesinde yeni bir şey yok

Bıçkan Yutan delikanlısı Stifado'yu biliyorsunuz. Hani seferberlik başladığında zorla askere alınıp, kadın sandığı bir başka asker kaçağının eteğine saklanarak izini sürenlerden kaçmayı başaran delikanlı.

İşte o gün bugündür kayıptı, Stifado.

Ama kadınların bile askere alındığı Yutania'da inzibat, asker kaçaklarına göz açtırmamaya kararlı ve bıçkın Stifado da arananlar listesinin en başındaydı.

Günün birinde jandarmaya, adanın kuş uçmaz kervan geçmez kırsalında bir asker kaçağının saklandığı ihbarı geldi. Kaçağın kimliği bilinmiyordu. Üç inzibattan oluşan bir ekip, ihbar edilen kulübeye gidip eller tetikte, temkinli bir soğukkanlılıkla kapıyı çaldı.

İçeriden bir ses geldi: "Kim o"

"Kapıyı açın, Bayım! Sadece konuşmak istiyoruz."

İçerideki ses sordu: "Kaç kişisiniz"

Kapıya vuran çavuş sukûnetle, "Üç kişiyiz" dedi.

Ses yanıtladı: "Öyleyse bana ihtiyaç yok. Kendi aranızda konuşun."

Tabiidir ki olay öyle gelişmedi. Kapı kırıldı, sesin sahibi derdest edildi. Bıçkın Stifado olduğu anlaşılan asker kaçağı, derhal orduya intikal ettirildi.

Stifado, karargâhta önce taze bir bifteğin karpaçyo kıvamına gelmesi için dövüldüğü kadar dövüldü. Sonra hapse tıkılıp yaralarının iyileşmesi beklendi. "Artık akıllanmıştır" diye umulduğunda da yeniden silah altına, talime alındı.