Mikronezya ile Yutania arasında kopacak savaş, arabulucular Yuhanna Herkel ve Valdemir Potin'in yenişemediği bilek güreşine takılı kalmış; bir türlü ilan edilemiyordu.

Durum, adaseverlik duyguları depreşen her iki ada ahalisinin de sabrını taşırıyordu. Bazı Mikron ve Yutan gruplar, ufaktan çatışmaya başlamıştı.

Kimi geceler bir kayık dolusu Yutan gerilla Mikronezya kıyılarına vur kaç yapıp dönüyor; kimi geceler Mikron yoldaşlar Yutania koylarına çık dön harekâtı gerçekleştiriyordu. İşte bu korsan manevralardan birine, beklenmedik bir isim karıştı.

Mikronezya İmaniyet İşleri Reisi Alyoşa Ersaltz ile Bitania veliahtı Beşteber Sisikovski'nin paylaşamadığı hemtür yavuklu Azam Varak, ne de olsa Mikron asıllıydı. Adaseverliği coşunca sığındığı Bitania'dan gizlice Mikronezya'ya dönmüş, savaşmaya can atıyordu.

Makropiç'in "kutsal sakal" payını taşıyan bıçkın ve çapkın kayıkçıyı bilirsiniz.

Azam Varak ve birkaç hemtür kankası, zaten pek beğendikleri işte o kayıkçıyla anlaşıp zifir karanlığı bir gece Yutania sahillerine çıktılar. Çıkar çıkmaz da Yutan nöbetçilere yakalandılar.

Nöbetçiler, yeni eğitilmiş çakı gibi askerlerdi. Azam Varak'ın cilveli taburunu, kayıkçı da dahil olmak üzere önce dövdüler, sonra tecavüz ettiler. Yorulunca da geldikleri kayığa bindirip geri gönderdiler.

Yaralı gönüllerin Mikronezya kıyısına vurduğu haberi çabuk yayıldı. Korsan gerillanın arasında Azam Varak'ın adını duyan Alyoşa Ersaltz, telaş içinde olay yerine geldi.