Doktor Şiddeti

Bugüne kadar doktora şiddet olaylarını yazdım. Hepimiz şahidiz ki. Üzerimizde hakları çoktur. Pandemide minarelerden, ezanlardan sonra onlara dualar ettik. Hayatlarını ortaya koydular. İnsanlık için tatlı canlarından vazgeçtiler. Bunları inkâr edemeyiz. Şu anda ne yazık ki düşük maaşları dolayısıyla ülkelerinden istemeyerek de olsa ayrılmaktalar. Kurulu düzenlerini bırakıp gitmekteler. Onlar gidince geride kalanların sayıları azalmakta. Acil servislerde, polikliniklerde binlerce hastaya bakmak zorunda kalmaktalar. Böyle olmamalıydı. En zor mesleklerden biri olan hekimler emeklerinin karşılığını alabilmelilerdi. Fakat bugünkü yazım doktor şiddeti. Hafta içinde 14 Mart Tıp Bayramı kutlandı. Kutlama değil de kimi hekimler halka savaş açtı. En zor durumdaki hastalara bakılmadı. Komşum yüksek tansiyon hastası. Pandemide doktor randevusu almak çok zor. Bazı bölümlere senede bir ancak randevu bulunabilmekte. Ne zahmetlerle yaşlı kadın kendisine çok uzak bir yer olan taa Seyrantepe'de randevu bulabilmiş. Düşe kalka, duvarlara çarparak hastaneyi bulmuş. Lakin hekim bakmamış. Grevdeyim demiş. Öğretmenler greve gidip öğrencilerini sahipsiz bırakabilirler mi Hekimlerde hastalarının başında bulunmalılar. Sadece 14 Mart'ta gerilmiyor hasta hekim ilişkileri. Kimi çokbilmiş hekim, kendisini yarı tanrısal bir güç görüp hastasını ezmeye kalkmakta. Yanılıp da bir şey sorarsa. Vay geldi hastanın başına. Burnundan soluyan hekim açıyor Apollon ağzını, yumuyor Zeus gözünü. Aynı hekimi özel hastanede VIP müşterisine çok kibar gören hasta, bu yaman çelişkiye şaşmakta. Böyle hekim