Mikdat Karaalioğlu

Karar

Bu kez depremi hiç unutamayacağız

İzmir'de 30 Ekim 2020 yılında yaşanan depremle ilgili şu satırları yazmıştım: "Her depremde ortaya çıkan sayısız uzman, ilgi canavarı sosyal medya hesapları, bu reyting yarışında ne pahasına olursa olsun rakiplerinden geri kalmamaya şartlanmış klasik medya mensupları, enkazdan elde edebilecekleri medyatik fayda için, amansız bir yarışın içinde. Yıl

Kutsal ilham ile narsisizmin kucaklaşması

Dünyayı sadece dini aidiyet, bunu da sadece mensubu olduğu dini grubun yorumu ile anlamlandırmaya çalışmanın ne tür felaketlere yol açabileceğine dair İslam dünyasında sayısız tarihi ve aktüel örnek var. Zaman içinde saplantı düzeyinde bir bağımlılığa dönüşen dinsel fanatizm sadece İslam dünyasında yaşanmıyor. Batı dünyasında da, bu türden dini akı

Depremi unutmadan

Artçı etkilerini siyasi, ekonomik ve sosyal olarak yoğun şekilde yaşayacağımız büyük bir deprem ertesinde, bir de Altılı Masa krizimiz oldu. Anlaşılan o ki seçime kadar hatta seçimden sonra da bu olağanüstü siyasi gerilim devam edecek.Normal zamanlarda bile sağduyu gösteremeyen Türk siyaseti, seçimler öncesinde zaten hep olağanüstü hal moduna geçiy

Daha işin başındayız

Bu depremin üzerinden yeteri kadar zaman geçtiğinde Türkiye'nin her bir tarafından halkın sergilediği dayanışma hafızalarda daha da berraklaşacak. Burada sadece felaketzedelere destek olan sivil toplum kuruluşları ve sivil vatandaşları kast etmiyorum. Deprem bölgesinde insan üstü bir gayretle hizmet veren, vermeye çalışan resmi kurumların personeli

Deprem polemikleri ve yapıcı akıl

Ürpertici de olsa gerçek şu ki deprem medya ve siyaset tarafından çoktan seçim propagandası haline dönüştürülmüş durumda. Devletin depremde yetersiz kaldığını söyleyenlerle, devletin ilk andan itibaren her şeye hakim olduğunu söyleyenler arasında dozu gittikçe daha da artacak bir söylem üstünlüğü mücadelesi var.Hükümetten hatalarını itiraf edeceği,

Papa'nın ölümünden sonra

Ölüler hakkında kötü konuşulmaz ilkesinin bize mahsus bir düşünce olduğunu zannederiz ama Hıristiyan dünyasında da benzeri bir ilke var. Cumartesi günü 95 yaşında hayatını kaybeden Eski Papa 16. Benedict'in ölüm haberi yayınlanır yayınlanmaz, önceden hazır edildiği anlaşılan yorum ve analizler nerdeyse eş zamanlı olarak internet sitelerinde yayımla

2022 ne kadar kötüydü

Almanların yüzde 61'i 2022 yıllının son yıllarda yaşanan en kötü yıl olduğu görüşünde. Almanya'da Institut für Demoskopie Allensbach isimli kurumun her yıl düzenli yaptığı kamuoyu araştırmasına göre Almanların çoğunluğu 2022 yılının çok kötü bir yıl olduğu görüşünde. Ülke adına böylesi bir karamsar tablo varken, bireysel anlamda katılımcıların sade

Kutsiyet silahını kaybeden kilise

Katolik Kilisesi kadın papazlara izin vermemesi, doğum kontrolünde toplumsal pratiklerin uzağında yaklaşım sergilemesi, papazların evlenememesi gibi birçok teolojik sorunla baş etmeye çalışıyor. Ancak baş etmek zorunda kaldığı en büyük sorun kurbanlarının sayısı sadece Almanya'da on binleri bulan cinsel tacizler. Alman Katolik Kilisesi seküler kamu

Getto dindarlığı ile yüzleşme

Dini cemaatler ve tarikatlar hiçbir zaman öz eleştiri ya da yenilenme teamülü içinde olmadı. Mevcut yapıların çoğu hayatın gerçekleri ile tüm bağlarını koparmış, lider sultası ve kutsiyeti ilkesiyle varlıklarını sürdürüyor. İmanın muhafaza ve ihyası, yaşamla bağlarını asgari düzeye indirgemiş, dünyayı kendi gettosundan anlamlandırmaya çalışan sığ v

Şampiyonanın aktivist sahipleri

Dünya Kupası ya da olimpiyatlar gibi uluslararası büyük organizasyonlar nerede düzenlenirse düzenlensin, Batı dünyası kendisini bu etkinliklerin tabii ev sahibi olarak görüyor. Bu etkinlikler aracılığıyla oluşacak imajın mimarı olarak kendisini yegane karar merci olarak konumlandırıyor. Kendisine bu türden bir kanaat önderliği görevi veren Batı mer