ŞİİR
Medeniyet getirmiş dünyayı köy haline..
Her yerde rastlıyorsun her şeyin emsaline!..
Avrupa'da ne varsa, Van'da da yığın yığın..
Çarşı Pazar kurulur tâ yamacında dağın!..
Geri planda kalan tek "insanlık" unsuru..
Herkesin var adeta biraz aklından zoru!..
Şu dağ komşularımız hayvanlara nisbeten..
Tek farkımız olamaz, sahip olduğumuz ten..
Kemik, et ve derinin âlâsı hayvanda var..
Doğrusu, bu alanda onlar bize fark atar!..
Bizim penceremizden onlar "bir sürü gürûh"!
Ya, bize ne denirdi, olmasaydı akıl, ruh!..
Mânen çok farkımız var, tükenmez saya saya..
Dizilirse ulaşır yerden tâ Süreyya'ya!..
Ya bir de bozulursa bizdeki ruh ve fikir..
İnsanın tâ kendisi olur toplumda zehir!..
Neyse geçelim şimdi, bu değil asıl mevzu..
Çok sözle kaçar bazen mevzunun tadı, tuzu!..
Ben şimdi bulunduğum şehre bir göz atayım..
Ruhum daraldıkça da kaşlarımı çatayım!..
Nasıl ki yara almış töre, an'ane, etik..
Öyle de darbe yemiş mimarî ve estetik!..
Adam, iş olsun diye, tahrip etmiş yeşili..
Kim bilir neler söyler, olsa yeşilin dili!..
İmar-iskan uğruna betonlaşmış güzel Van..
Kuru binadan başka göremezsin, bakarsan!..
Tarihe gölge düşmüş, gizlenmiş minareler..
Hayvanlara mal olmuş yeşillikler, dereler!..
Eski Van'da, Kale'de, Akdamar'da tarih var..
Hatta gider Milat'tan çok öncesine kadar!..
Halk eski Van'a hasret, yeni Van'da yok plan..
Şehre nizam vermiyor, her gün yeni yapılan!..
Bilmem ki, bu şehirden kim, ne kadar sorumlu!
Bilmem ki, ne konuşur il idare kurulu!..
Oturup güzel güzel, meşveret mi edilir
Yoksa gündeme gelen her şey ret mi edilir
Yoksa, Napolyon gibi, hepsi der: Para, para!

110