Bugünün işini yarına bırakmak

Ali Koç kongrede başkan seçildikten sonra neler söyleyeceğini merak ettiğimden, seçim sonrası konuşmasını dakikası dakikasına televizyondan izlemiştim. Öylesine içten ve dinleyenleri ikna edici bir konuşma yaptı ki, hepimiz başarılı olacağına inandık. O günlerde, bu konuşmanın bana verdiği esinlenme ile bir de yazı yazdım. Yazımın başlığı "Bizim Ali" idi.Ne var ki, futbolun, futbol ile ilgilenen herkesi yanıltabilme gerçeği, futbolun çok da içinde olmayan Ali Bey'i daha işin başında yanıltmaya başladı. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana büyük bir kurumsal geleneğin günümüz temsilcilerinden olan Ali Koç futbolu sözde profesyonellerle yönetebilip, başarılı olacağını düşündü. Comolli ile başlayan sözde profesyonellik hamlesi, arkasında hasarlı bir yapı bırakarak son buldu.Transferleri sözde profesyoneller yaptıTakımın başına getirdiği Erol Bulut ve çok inandığı, konuştuğunda ikna olduğunu söylediği Emre Belözoğlu ile yapılan ortaklık döneminde de transferlerin çoğu sözde profesyonel bir şirket tarafından yapıldı. Ülkemiz futbol ortamının menajerler cambazhanesine döndüğü bilindiği halde takımın teknik direktörü devre dışı bırakıldı. Sözde profesyonel şirketin yaptıkları Ali Koç tarafından onaylanırken teknik kadrodan belli oranda da olsa Emre Belözoğlu'nun haberi oldu. Bu üçlünün transferlere, daha doğrusu hesapsız kitapsız yapılan futbolcu yığınağına karşın takım Sivasspor maçını kazansa o çok özlenen şampiyonluk gelecekti. Evdeki hesap çarşıya uymayıncaBir maç ile kaçırılmış gibi görünen şampiyonluğun asıl sebebi, sezon boyunca yapılan yanlışlıklar nedeniyle Fenerbahçe'nin tarihte görülmedik kadar kendi evinde yenilmesi ve toplamda son yıllarda devamlı bugünün işini yarına bırakmaktı. Şampiyonluk kaçtıktan sonra bugün yapılması gereken birçok futbolcuyu göndermek