Eminim ki iyi niyetliler...

Erdoğan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın bir yerinde şöyle dedi: "Milletime sesleniyorum. Verim ekonomisinden yana olalım. Tasarruf ekonomisinden yana olalım. İsraf ekonomisini bir kenara koyalım...". Muhalif bazı ekonomistler ile... Ekonomist olmayan ama... "Etkisi" olan kimi "muhalif görünümlü finansçı" gazeteciler ise... İsraftan söz etmeyip: "Harcamaları kısın" diye Erdoğan'a talimat(!) verdi... Canlarım... Erdoğan'ın kullandığı manada tasarruf: "Parayı ya da tüketilecek herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idareli harcama" demektir... Eskiler tasarrufun ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlatabilmek için: "İşten artmaz dişten artar" derlerdi... Yani... Çalışarak değil, boğazından keserek para sahibi olursun... Ben, tasarruf ederek ekonomik güç sahibi olunacağına... Bir ülkenin ya da şirketin büyüyeceğine: İnanmıyorum... Bana göre asıl olan: Tasarruf değil... Harcamak (Yatırım, araştırma, geliştirme...) Ama... İsraf etmemektir... Sanayiciler (Günümüzde liberal demokrat kapitalist) tasarrufu değil: Harcamayı sever... Bankacılar ise: Tasarruftan (Başkalarının) hoşlanır... Sanayiciler: "Harcayın ki üretelim" diyerek harcamayı teşvik ederken... Bankacılar: "Harcamayın... Tasarruf edin... Harcarsanız: Enflasyon canavarı sizi ham yapar" derler... Bunun günümüz Türkçesiyle tercümesi şöyledir: "Tasarruf edip bize verin ki... Biz sizin paralarınızı kapitalistlere satarak... Paranızdan para kazanalım...". Mao Bilhassa geleneksel ve köhnemiş sol anlayış o kadarla da kalmaz: "Böyle bol keseden harcamayla devlet mi yönetilir.. Bu Devlet'in iki yakası tabii ki bir araya gelmez" diyerek... Harcama (İsraf değil) yapmak isteyen Hükümetleri sorgularlar... Sanayiciden değil bankacıdan yana tavır aldıklarının (Büyük ihtimal) farkında olmayan bu: Geleneksel ve köhnemiş sol anlayış... "Sol görünümlü" finanskapital gazetecilerin de destekçileridir... Marks Liberal demokrasiden... Ve... Liberallerden nefret eden bu... Sevgili ve sevimli geleneksel ve köhnemiş solcuların: Yazılarını okuyorum... Zaman zaman... Yorumlarını dinliyorum... Tabii ki gülüyorum... Ama... Ve... Stalin Eminim ki iyi niyetliler... Çünkü... Onlar da: Bir başka dinin (Komünizm) tutsağı olmuşlar... Bir başka peygamberin: (Kimi Marks, Kimi Mao, Kimi Stalin) peşinden gidiyorlar... Harcama israf mıdır Benim iktisadi anlayışıma göre: Bir ekonominin tasarruflarla büyüdüğü... Bir ülkede yatırımların tasarruflara eşit olduğu lafları: Palavradır... Bana göre bir ülke... Kamu ve... Toplumun harcamalarıyla büyür... İsrafla batar... Bilhassa az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeleri yöneten siyasal iktidarlar: Ne tasarruf etsinler... Ne de: Harcamalardan (Kamunun yatırım ve sosyal fayda getiren) kıssınlar... Ama... İhaleleri adil ve şeffaf yapsın... İsrafı hemen kessinler, yeter... Sözümün özü canlarım: Ekonomiyi tasarruf olmayışı değil... Bol harcama (Para yok ki bol harcama olsun) da değil... İsraf batırıyor israf... Dünün tweeti Prof.Dr.T.C.Kadıoğlu TeomanKadioglu Gerçekten şaşırtıcı TCMB başkan yardımcılığı atamaları; liyakatli 3 isim birden. Cevdet Akçay Robert Koleji'nden yedi yıllık sınıf arkadaşım, çok başarılı bir kariyeri olan saygın bir ekonomi hocası. Diğer iki ismin de liyakatli oldukları anlaşılıyor. Ekonomik gidiş için orta vadede umutlansak mı Fragmanı Tarih kitapları... 1532 yılında, İspanyol General Pizarro'nun... Sadece 200 kişiyle... Başlarında Kral Atahualpa'nın olduğu 80.000 kişilik İnka Ordusu'nu yendiğini: Kral'ı esir aldığını yazıyor... Pizarro, esir aldığı Kral Atahualpa'nın kardeşine: "Bir İnka evinin tamamını altınla doldurursan, ağabeyini serbest bırakırım" diye haber gönderdi... Dünyanın en muhteşem altın stoklarına ait İnka Kralı'nın kardeşi... "Bunlardan bizde nasıl olsa çok var" diyerek: Pizzaro'nun