Eleştirilse de anlatmak istediklerimi bu şekilde anlatacağım

Kıssa veya fıkra anlatmayı çok seviyorum...

Çünkü...

Hacı Anneciğim bana ve iki kız kardeşime:

İyiliği...

Güzelliği...

Ve...

Temiz ahlâklı insan olmayı:

Kıssalarla ve fıkralarla öğretti...

Videolarımdan birinin ilk gösteriminde bir takipçi:

"Bir şeylerin bana fıkra ya da kıssa ile anlatılmasını itici buluyorum çünkü anlatılanı anlayacak kadar zekiyim" diye yazmıştı...

Cevaben:

"Birinci tekil şahıs zamiri kullanmışsınız ama ben fıkralarımı ya da kıssalarımı sadece sizin için anlatmıyorum" demiş, cümlemi şöyle tamamlamıştım:

"Bir gün sizinle tanışma şerefine erişirsem eğer, söz veriyorum; size fıkra ya da kıssa anlatmayacağım ama siz bana lütfen, bildiğiniz kıssa ve fıkraları anlatın...".

Bir başka videomda dinlerden söz ediyordum...

Aynı takipçi:

"Siz Sayın Cumhurbaşkanımıza olan düşmanlığınız yüzünden hem İslâm'a hem de Müslümanlara düşmansınız; sizi takipten çıkıyorum" diye yazdı bu defa...

Öncelikle:

Cumhurbaşkanı'na düşman olmadığımı...

Cumhurbaşkanı'nın şahsıyla bir sorunum ve husumetim de olmadığını belirttim...

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın zihniyetini, eylem ve söylemlerini eleştiriyorum" dedikten sonra kıssalarla ilgili şunları yazdım:

Kutsal kitapların üçünde de pek çok kıssa vardır...

Ve...

İnanca göre kıssaların anlatıcısı Allah'tır...

Allah:

"Yaratılmışların en şereflisi" dediği ve...

Bizzat yarattığı kullarına...

Zekâ vermemiş olabilir mi..

Tabii ki olamaz...

Allah, peygamberleri aracılığıyla gönderdiği kutsal kitaplarda anlattığı kıssalarla insanlara:

Doğruyu...

İyiyi...

Temiz ahlâkın faydalarını...

Ve...

İbret verici olayları anlatarak...

Hem kendi birliğini ve gücünü ispat etmiş...

Hem de...

İnsanların birbirleriyle barış ve huzur içinde...

Mutlu bir halde yaşamalarını temin etmiştir...

Kıssalarda sadece iyi insanlar ve iyi olaylar değil...

Kötü insanlar...

Ve...

Kötü olaylar da anlatılmıştır...

Nuh Tufanı ve Lût Kavminin başına gelenler ile...

Hz. Musa'nın yolculuğu sırasında başından geçenler:

Bunlara örnektir...

Sözümün özü...

Ben anlatmak istediklerimi:

Fıkra ve kıssalarla anlatmaya devam edeceğim...

Günün sözü

"Mutlu olmak için bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil..."
Albert Einstein

O seçmenleri arıyorum

Şimdi sizlere bir sokak röportajı sunuyorum...

Fıkra değil...

Mizansen değil...

Aynıyla vaki...

Bu da linki:

Evine ekmek götüremediği için akşam olmasını bekleyen vatandaş:

"Kılıçdaroğlu'nun Amerika'dan 'yatay zeka' getireceğini ve uçak fabrikalarını vereceğini düşündüm.

AKP'ye oy verdim." pic.twitter.comaIaGNK2uU4

Solcu Gazete (solcugazete) September 7, 2023

"Korkumdan eve gidemiyorum...".

"Neden gidemiyorsun.."

"Evden ekmek istiyorlar para yok cebimde, ne olacak Karanlık olsun diye bekliyom, 'geç oldu' deyip ekmek alamadım diycem...".

"Çocuk var mı.."

"Ellerinizden öper dört tane...".

"Çalışmıyor musun..".

"Çalışıyorum...".

"Ne iş yapıyorsun"

"Bulaşıkçı...".

"Ne kadar maaş alıyorsun..".

"Asgari ücret...".

"Ne yaptın maaşı erittin mi.."

"Yahu zaten 8 binini kiraya veriyom. Elektrik, su, doğalgaz bitti...".

"Kızma ama bi sorum var; oyunu kime verdin..".

"Valla aslında ben oyumu hiç kimseye vermiycektim de Kılıçdaroğlu'na çok kızıyorum ona vericektim tersini yaptım Ak Parti'ye verdim...".

"Neden kızdın Kılıçdaroğlu'na..".

"Uçağa kafam takılınca kızdım... Ben de bi uçak yüzünden oyumu Ak Parti'ye verdim. Amerika Rusya bak görüyorsun havalarda çarpışıyor. Niye bizim de bi uçağımız olmasın..".

"Kılıçdaroğlu uçaklarımızı Amerika'ya verecek diye kızdın oyunu ona değil Ak Parti'ye verdin öyle mi..".

"Aynen öyle...".

"Kılıçdaroğlu'nun bu uçak fabrikalarını Amerika'ya vereceğini hangi kanalda izledin..".

"İzlemedim, yatay zekâ getirecekmiş Amerika'dan duydum, Amerikalılar da 'sen uçakları iyi yapamıyorsun ver biz daha iyi yaparız' diycek ve Kılıçdaroğlu da uçak fabrikalarımızı Amerika'ya vercek...".

"Hangi kanalda duydun bunları..".

"Hiçbir kanalda duymadım. Amerika'dan yatay zekâ getireceğini işitince kendim öyle kafamdan düşündüm ve oyumu Ak Parti'ye verdim...".

Yorum yok...

Sadece şunu söylemek istiyorum...

20 yıl önceki seçmeni kırmızı dipli mumla arıyorum...

O dönemin politikacılarını da...

Kutsal kitap ve tarih

Ben Sargon, kahraman kral, Agade kralıyım.

Anam gerçek ana değildi, babamı bilmedim.

Babamın kardeşleri tepeleri severdi.

Benim kentim Fırat yamaçlarında kurulu Azupiranu'dur.

Geçici anam bana gebe kaldı, gizlice doğurdu beni.

Beni sazdan bir sepete koydu, o katranla sıvadı kapağını.

Bir nehre bıraktı beni.

Nehir aldı beni götürdü Akki'ye suyun bekçisine.

Akki, suyun bekçisi beni kendisine bahçıvan yaptı.

Ben bir bahçıvan iken İştar bana sevgisini verdi.

Ve dört yıl krallık yaptım.

Bu bir kıssa değil...

Maurice Bucaille "Çıkış Kitabı" isimli eserinin 203 ve 204. sayfalarında anlatıyor bunları...

Akad Kralı Sargon'un Hz. Musa'dan yaklaşık 1000 yıl önce yaşadığı, tarihi bir bilgi...

Peki...

Bu olay:

Hz. Musa'nın henüz bebekken bir sepet içinde nehre bırakılmasına benziyor diye:

Kuran'da, Kasas