Sık sık iki elinin ayasını göğsüne yapıştırıp:

"Ben ekonomistim" diyen İmam Erdoğan dedi ki:

"Enflasyonun sebebi psikolojik...".

Piyasa ekonomisinin kurucu babası olarak kabul edilen Adam Smith ise şöyle demişti:

"Bir papağana arz-talep kanununu öğretirseniz, onu ekonomist yaparsınız...".

Kim doğruyu söylüyor...

Tabii ki çakma ekonomist değil...

Ahlâk profesörü olan...

Ama...

Ekonomi konusunda da iyi bir eğitim almış olan:

Adam Smith doğru söylüyor...

Adam Smith

Canlarım...

Fiyat artışlarının bir numaralı sebebi:

Ne yüksek faizdir...

Ne hammadde fiyatlarıdır...

Ne enerji...

Ne şu...

Ne bu fiyatları...

Hammadde bol ve ucuz olsun...

Enerji bol ve ucuz olsun...

Emek bol ve ucuz olsun...

Ama...

Üretim:

Talebi karşılamıyor olsun...

Bu sebeplerin yaratacağı sonucun adı:

Enflasyondur...

Nerenizi yırtarsanız yırtın:

Enflasyondur...

Ekonomileri büyüten...

Verimli çalışarak üretim yapan...

Yenilenmiş tesislerdir...

O tesislerin verimli çalışabilmeleri için ise:

Hammadde...

Emek...

Enerji...

Ulaşım...

Finans...

Olmazsa olmazlardır...

Ancak:

Yeni ürünlerin...

Yeni üretim ve satış metotlarının yaratılması...

Piyasaların...

Rekabetin...

Tüketici eylemlerinin ve diğer enstrümanlardaki her türlü değişikliğin oluşması da:

Yeniliğin diğer parçaları...

Eğer bütün bunlarda ve başkaca alanlarda yenilikler ortaya çıkmaz...

Veya...

Düzensiz aralıklarla ortaya çıkarsa:

Ekonomide:

Durgunluk...

Piyasalarda daralma...

Ve...

Sıkışma ortaya çıkar...

Buna bağlı olarak:

Kapitalist ekonomi krize girer...

İstihdam düşer...

Üretim düşer...

Satışlar düşer...

Kâr oranları düşer...
ve...

Pek çok şirket iflas eder...

Ekim ayıyla birlikte Türkiye'de konkordato ve daha da kötüsü:

İflâsların başlayacağını söylemek:

Kehanet sayılmamalı...

Sözümün özü:

Erdoğan öncelikle bir psikoloğa gittikten sonra...

Elini ekonomi yönetiminden hemen çekmelidir...

Günün sözü

"Enflasyon, saçınız varken beş dolara yaptırdığınız saç tıraşını, saçınız döküldüğünde on dolara yaptırmanızdır".

Sam Ewing

Gerekmez mi..

Ben cumhurbaşkanı olsaydım...

2011 yılında başbakanlığım döneminde açıkladığım 2023 yılı hedeflerinden sonra...

2026 hedeflerini açıklamaya utanırdım...

Çünkü...

2011 yılında:

2023 yılı için:

Kişi başına Milli gelir:

25 bin dolar...

GSMH:

2 trilyon dolar...

İhracat:

500 milyar dolar...

Yıllık enflasyon:

3 açıklanmıştı...

12 yıl sonra...

2023 de değil...

2026 yılı için...

2011'deki hedeflerin yarısını açıklamak için:

Kişinin ar damarının çatlamış olması gerekmez mi

Erdoğan bu...

Erdoğan artık utanma ve mahcup olma duygularını fırlatıp attı...

"Faiz sebep enflasyon netice" dediğini bile unutan Erdoğan...

Paranın ucunu görürse:

IMF için söylediklerini de unutur...

Muhammed bin Selman

BAE için:

"15 Temmuz'un finansörü...".

Suudi Arabistan Veliaht Prensi için:

"Katil" dememiş miydi..

Ama son 6 aydır...

En sıkı dost olduğu kişiler arasında...

15 Temmuz'un finansörü:

BAE Baş emiri Muhammed bin Zayid en-Nehyan...

İle...

Suudilerin katil veliaht Prensi Muhammed bin Selman var...

Muhammed bin Zayid en-Nehyan

Demek istemem o ki...

Siz paradan haber verin...

Erdoğan daha önce hakaret ettiği herkesle sarmaş dolaş olabilir...

Parayı Öcalan veya Gülen'in getireceğinden emin olursa...

Bilin ki:

O ikisiyle yeniden dost olabilir...

Hatta...

Bay Kemal:

"Ahanda söz verdiğim 300 milyar dolar" dese...

Onu Saray'ın kapısında karşılar...

Merdivenleri:

Kucağında çıkarır...

Erdoğan bu...

Şaşırmayın...

Maliye ve Hazine Bakanı Şimşek dedi ki:

"Orta Vadeli Program: Makro-finansal istikrar, dezenflasyon ve yapısal dönüşüm...".

Akşener:

"81 ilin tamamında kendi adaylarımızla gireceğiz, riski göze aldım...".

Şimşek'in cümlesinin tercümesi:

"IMF ile Stand - By sözleşmesi imzalamak üzereyiz, MB önümüzdeki üç ay faiz arttırmaya devam edecek...".

Akşener'in cümlesinin tercümesi ise şöyle:

"Bu ekonomik programın uygulanabilmesi için Erdoğan'ın yerel seçimlerde muhalefetle karşılaşmayacağına inanması şart, biz de onu yapıyoruz... Yerel seçimlerde Erdoğan'ın üzülmemesi ve kaybetmemesi için elimizden geleni de gelmeyeni de yapacağız...".

Canlarım...

Orhan Veli'nin o ünlü dizelerini hatırlayın...