Aklınızı başınıza alın bu güzel ülke hepimizin...

12 yurttaşımız daha şehit oldu terörle mücadelede...

"Şehit analarının yürekleri soğusun" diye verilen mücadeleler sonunda...

Yeni şehit analarının yürekleri yanıyor...

Kırk yıldır sürüyor bu mücadele...

Kırk yıldır süren mücadelede hedefin:

Terörü bitirmek olmadığı anlaşıldı...

Devlet:

Terörle değil:

Teröristle savaşıyor...

7 ay önce...

Dönemin İçişleri Bakanı "terör bitti" demiş...

Cumhurbaşkanı:

"Terörle mücadelemizde başarı sağladık" diye halka moral vermişti...

Ama...

Doğruları söylememişler...

Meclisimizde millet tarafından görevlendirilmiş vekillerimize soruyorum:

Teröristle değil de "terörle mücadele" süreci:

Ne zaman başlayacak..

Hep kavga, hep hırçınlık, hep ötekileştirme...

Ve hep...

"Ben haklıyım, sen haksızsın" tartışması...

Daha da fenası...

Kendisi gibi düşünmeyenleri "terörist" olmakla suçlama edepsizliği...

Canlarım benim...

Bir arada yaşamanın ön koşulu, insanların:

Birbirlerinin her türlü görüş, inanç ve tercihlerine tahammül etmeleridir...

Bizim gibi düşünmeyen...

Bizim gibi inanmayan...

Bizim seçtiklerimizi tercih etmeyen yurttaşları düşmanlaştırarak bir arada yaşayamayız...

İç savaşlar da işte bu aptalca tepişmelerden çıkmıyor mu..

Barış talebinde bulunduğumuzda...

Teröristle değil terörle mücadele edilmesi gerektiğini hatırlattığımızda:

Zombi faşizm diriliyor...

Ayağa kalkıyor...

Ve...

Hakaretler yağdırmaya:

"Vatan haini" gibi aptalca suçlamalar yapmaya başlıyor...

Medyamızın ve siyasetçilerimizin çok büyük bölümü:

Barış, dostluk, kardeşlik...

Ve...

Bir arada yaşama arzusunu seslendirenlere karşı:

Karakter suikastı girişiminde bulunuyorlar...

Özgürlük ve barış talebimiz yüzünden düşmanlıklarını körüklüyorlar...

Oysa...

İhtiyacımız olan şey daha çok düşmanlaşmak değil...

Düşmanlıkları kökünden söküp atmak...

İletişim kurmak...

Yardımlaşmak...

Uzlaşmak...

Ve...

Milli serveti daha âdil bir şekilde paylaşmak...

Ne var ki...

İktidara seçimle gelen bir zihniyet:

Barışı, uzlaşmayı, iletişimi ve yardımlaşmayı değil;

Kavgayı, sürtüşmeyi, kapışmayı ve tepişmeyi tercih ediyor...

Ey siyaset esnafı!..

Meclis'te el ele verin:

Terörü tamamen ortadan kaldıracağınız anayasal ve yasal değişiklikler yapın...

Teröristler, öldürmekle bitmiyor...

Çünkü...

Terör bataklığı yenilerini üretiyor...

Terörü bitirmenin yoluysa:

Meclis'ten geçiyor...

Lütfen:

Aklınızı başınıza alın...

Bu ülke hepimizin...

Günün sözü

"İnsanın asıl karakteri, eline kuvvet geçtiğinde ortaya çıkar...".

Abraham Lincoln

YAZIK OLUYOR

Daha önce verdiğim bir örneği bir kez daha hatırlayalım...

ABD'nin efsane başkanlarından Abraham Lincoln:

Sağduyusu, sükûneti ve akılcı politikalarıyla, hem Kuzey-Güney iç savaşını bitirdi...

Hem de köleliği kaldıran anayasa değişikliği yaptı...

Hatta:

Cumhuriyetçilerin sayısı yetmediği halde...

Meclis'te ve senatoda:

Pek çok Demokrat Partili Temsilci ve senatörü de ikna ederek başardı bunu...

Bunları başarırken kullandığı silâhları:

Vicdanı, aklı ve sevgi dolu yüreğiydi...

Bir gün; yaşlı, gelenekçi ve kuzeyli bir kadın sert bir ses tonuyla Lincoln'e:

"Sen güneyli düşmanlarımızı yok etmek yerine onları seviyorsun... Yok et onların hepsini..." diye bağırdı...

Lincoln, uzun boyunu belinden itibaren eğdi...

İri ellerini:

Hemen karşısında duran kadının ellerinin üzerine koydu...

Gülümsedi...

"İyi ya işte" dedi, "onlarla dost olarak düşmanlarımızdan kurtulmuş olmuyor muyuz..".

Bizim iktidarımız ve hatta muhalefetimiz ise...

Düşmanları dost olarak kazanıp onlardan kurtulmak yerine...

Dost olma ihtimali bulunanları bile düşmanlaştırıyorlar...

Yazık oluyor bu güzel insanlara...

Yazık oluyor bu güzel ülkeye...

HUKUK DEVLETİ REZİL OLUYOR

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı adliyeye uğramadığı için...

Can Atalay'ın tahliye işlemlerine başlanamıyor...

Bu, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesinin sıfırlandığı...