YAVRU KARGA

Genç kız Moda Atıfet Sokak'ta kaldırım kenarında bir taşın üzerine oturmuş biraz ötesindeki karga yavrusunu gözlüyor. Bir fevkaladelik olduğu belli.- Ne o, uçamıyor mu yoksa, diye soruyorum.- Uçamıyor, diyor, annesi de ağacın tepesinde, ben yaklaşınca üzerime doğru geliyor.- Ne yapmayı düşünüyorsunuz- Kediler yaklaşınca onları kovalıyorum, diyor, başka ne yapabilirim...O sırada anne karga bir ağaç dalına konmuş, sessizce aşağıyı gözetliyor.Ertesi gün aynı yerden geçerken bu defa aynı yerde bir delikanlı var. Genç hanımı soruyorum. O yemeğe gitti, diyor, nöbeti ben devraldım.- Siz arkadaşı mısınız- Ben eşiyim.- Öyle mi Ne kadar gençsiniz- Biz de yeni evliyiz zaten.Karganın uçamadığın görmüşler. Onu kedilerin insafına terk edip gitmeyi duyguları kaldırmamış. Yavruyu korumaya almışlar.Genç adam bir yandan benimle konuşurken, bir yandan da yaklaşan kedileri kovalıyor. Gitmeyen olursa elindeki su tabancasıyla su sıkıyor.- Gece ne yaptınız- Aldık onu, eve götürdük, bir kafese koyduk, sabah yine buraya getirdik.Genç adamın adı Efe Tuzcu. Eşinin adı İlkem Tuzcu. Efe İBB'de, İlkem ise Apple şirketinde çalışıyormuş. Hafta sonunu yavru karganın başında geçiriyorlar.Üçüncü gün aynı yere gidiyorum. Tuzcu çifti yine olay yerinde.- Nasıl durum- Bugün yatay olarak uçtu ama havalanamadı, diyor Efe.- Acaba bir sakatlığı mı var- Sanmıyorum, bence bir iki güne kadar uçacak.Eğer uçmazsa Efe yıllık iznini kullanarak karganın başında beklemeye devam edecekmiş.Kolay gelsin deyip, yanlarından ayrıldım.Bir yavru karganın başında sabahtan akşama dek bekleyip sürekli kedileri kovalamak ve onun uçmasını beklemek... Bu zahmeti hiçbir karşılık ve beklenti olmaksızın sadece bir insani sorumluluk olarak üstlenmek... Ne yüce bir duygu... Ne derin bir sorumluluk duygusu...Yavru karga muhtemelen bugün yarın uçup gidecek.Gökyüzündeki kargaların arasına karışacak.Yeryüzünde geriye, iki genç insanın paylaşacağı ve sadece onlara ait büyük bir mutluluk kalacak. Tarifsiz bir mutluluk...HASTANE GECESİvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6764185;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6764185;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmelih-asikyavru-karga-6764185' });Gazeteci arkadaşımız Yurdagül Erkoca'nın gece saat 02 sularında evde annesinin kalça kemiği kırılmış. 112'den ambülans istemişler. Araçtan bir erkek şoför ile iki tıp teknisyeni hanım iniyor. Hastayı üç kat aşağı taşımak için üç güçlü kuvvetli erkek bulunmasını istiyorlar. Gece komşuları nasıl uyandıracaksınız Neyse ki dışarda bir tekel büfesi ve önünde de geç saate rağmen birkaç genç var. Çağırılınca yardıma