Saz teline dokunmaya mandolinle başlayıp bağlama, Tar ve 'Goşasaz' adını vererek Anadolu saz çeşitlemesine kattığı birleşik görünümlü özel bir sazla ustalığını sergilemeyi başaran, "Başak", "Bağdaş" ve "Çuval" adlı üç şiir kitabıyla âşıklığını taçlandıran, saz ve söz ustası Âşık Selahattin Dündar için, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Halk Edebiyatı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Hüseyin Kürşat Türkan editörlüğünde Adil Güneş tarafından hazırlanan, kapsamlı bir kitap geldi Ankara'dan.
432 sayfadan oluşan kitabı elime aldığımda Âşık Selahattin Dündar'la özdeşleşen 'Goşasaz' sözcüğünün Türkçe yazım kurallarına uyarlanarak literatürde arkaik bir sözcük olan 'Goşasaz' biçimindeki halk söyleminin 'Koşasaz' biçimine getirilmesi dikkatimi çekti. Yanlış mı Değil. Ama Halk kültürünün önemli değerlerinden arkaik sözcüklerin de bu yollarla unutulmaması-unutturulmaması gereklidir diyorum.
Bazı yerlerde çift, ikili, ayrılmaz anlamına gelen Anadolu'da 'goşa benli'(çift benli), goşa öküz (çift öküz), 'goşa pınar' ikili pınar gibi kullanımları olan goşa sözcüğü kimilerince Türkçe sözcükler 'g' sesi ile başlamaz kuralına uyularak koşa biçiminde kullanılmış olduğu gerçeğine burada da rastlamış bulunmaktayız.
"Kars'ın Koşasazlı Âşığı Selahattin Dündar" adlı kitabın her halinden lisansüstü bir tezin kitap formatına getirilmiş bir çalışma olduğu belli olan eser, Türk Halk Edebiyatına kazandırılmış önemli bir çalışmadır. Bu güzel eser için emeği geçenleri yürekten kutlarım.
Bir dörtlüğünde:
"Kerem'in aşkına gönlüm ilişti.
Yunus ile Hak yolunda buluştu,
Aldım Pîr Sultan'ın toplum aşkını,
Şenlik Meclisinden Dündar oluştu."
diyen Selahattin Dündar, eski çağlardan beri Türk yurdu olarak bilinen ve âşıklık geleneğini özenle sürdüren önemli yörelerden biri olan Borçalı yöresinin Terekeme-Azeri, Anadolu Ağızları, tarzındaki deyişlerini Goşasaz (Koşasaz) eşliğinde büyük bir hüner ve kendine özgü uslûpla, seslendirmekte ve yorumlamaktadır. Kendisini sevenler Âşık Selahattin Dündar'a, koşasazlı dede korkut" lakabını takmışlardır.
Adına Borçalı'da Köy kuran Hacı Kara İsa'nın torunu olan Selahattin Dündar, 1946 yılında Kars'ın Merkez, Dikme Köyünde doğup aileden Terekeme kültürü ile yetişmiş ve ilk şiirlerini âşık olan babası Hacı Rıza'nın etkisiyle Borçalı ağzına yatkın söylemiştir.
Anadolu'da âşıklar yurdu Emlek Yöresi ne ise Gürcistan'da da Borçalı Yöresi odur. Borçalı'da âşık özel bir zümre gibi seçilmiş ve köylere halk âşıklarının adı verilmiştir. "Borçalı'nın Ağcagala nahiyesinde Âşıklı cemaati, Ahstav nahiyesinde de Âşık köyü kayıtlıdır". "Borçalı'ya sembolik anlamda sazın sözün beşiği, âşıklar yurdu gibi isimler de yakıştırılır."
Selahattin Dündar, doğduğu yer olmasa da Ata yurdu olan Borçalı'yı yüreğinde, eserlerinde, nağmelerinde hep canlı tutmuş, bir yanı Borçalı'yı bir yanı Anadolu'yu anımsatan:
Sevdalı gönlümün şeyda bülbülü
Bağbanım koşasaz gülüm koşasaz
Yekpare gövdeli çifte nağmeli
İrfanım koşasaz dilim koşasaz
*
Alt sazım bağlama nazlı yâr oldu
Üstü Azerbaycan zenkli tar oldu
Çift kollu çift başlı Zülfikâr oldu
İmanım koşasaz Ali'm koşasaz
diyerek Anadolu Âşıklık Geleneği içinde yetişip ustalar kervanında yerini aldıktan sonra atalarından edindiği Kuzey Kafkas kökenli Türk boyu olan Karapapak kültürüyle de pişmiş olduğu için Azerbaycan coğrafyasından Anadolu coğrafyasına köprü kurup İran ve Azerbaycan sahasında kullanılan 'Tar' adlı çalgı ile Anadolu sahasının baş sazı bağlamayı birleştirip Hz. Ali'nin Zülfikâr adlı kılıcının ucunun çatalıyla özleştirip ortak kültürlü sazı ile ünlenip:
Kerem'in aşkına gönlüm ilişti
Yunus ile Hak yolunda buluştu
Aldım Pir Sultan'ın toplum aşkını
Şenlik meclisinde Dündar oluştu
biçimindeki söylemiyle bilinip Türk kültürü âşıklık geleneklerine renk katmıştır.
Bu dörtlükten hareketle; benim de içlerinde bulunduğum âşık edebiyatı üzerine çalışan akademisyen ve yazarların gözardı ettiği bir hususu belirtmekte yarar görmekteyim.
"Şenlik meclisinde Dündar oluştu" diye aynı grup içinde olduğunu vurgulayan Şenlik Kolu'nun bugünkü temsilcilerinden Selahattin Dündar'ın Şenlik Kolundaki âşıklar listesinde olmayışı büyük bir eksiklik olarak görülmektedir.
Zaten Selahattin Dündar, çeşitli nedenlerle yaptığı konuşmalarında şimdiki Gürcistan sınırları içinde kalan Borçalı köyünde Âşık Şenlik'in de bağlı olduğu Borçalı ekolünden olduğunu vurgulamış, Âşık Şenlik tarzından çok etkilendiğini söylemiş, Şenlik Kolundan Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova gibi âşıklarla atışmalar yaptığını aynı kaynaktan beslendikleri için etkileri altında kaldığını dile getirmiştir.
Edebiyatımızda bugüne kadar saptanan âşık kollarından Şenlik Kolundaki âşıklardan Şenlik'in çıraklarından Kasım, Kasım'ın çıraklarından İslam Erdener'den söz edilirken İslam Erdener'in akrabası (babasının yeğeni) olan ve İslam Erdener'in etkisinde kaldığı; hatta bir düğünde İslam Erdener'in "