Âşık Veysel'de Âşık Karşılaşmaları

Âşık edebiyatının önemli geleneklerinden biri de âşık karşılaşmalarıdır. Ne yazık ki Veysel'i çok iyi atışma yapan bir âşık olarak göremeyiz. Elbette bunda fiziki yapısına bağlı bazı hususların önemli etkisi olmuştur. Kul Ahmet'in yayımladığı kitapta Veysel'in, Kul Ahmet ile yaptığı dört atışması yer almaktadır. Ancak âşık Veysel'in doğaçlama şiir söyleme özelliği olmadığı için atışma yapmaktan uzak durmuştur. Şüphesiz Veysel'e hiç atışma yapmamıştır denilemez. Örneğin, Âşık Çakır'la 1936'da Yozgat'ın Çayıralan ilçesinde atışma yaptığı ve 1942'de de Kastamonu Halkevi'nde Behçet Kemal Çağlar yönetiminde İhsan Ozanoğlu ile son iki dörtlüğü: Ozanoğlu Ozanoğlu der ki adım şanlıdır Her bir âzam sapasağlam canlıdır Dilim keskin amma barış yanlıdır Dostluğa uzanır yolumuz bizim Âşık Veysel Veysel'im uzatma bitir sözünü Her zaman söylerim sözün özünü Dost taş attı, kör eyledi gözünü Yüz ozana bedel ölümüz bizim Biçiminde olan atışma yazılı kaynaklarda yer almaktadır. Âşık Veysel'le yakın arkadaşlık kuran Âşık Kul Ahmet, 1969'da yanlarına birkaç âşık daha alarak Anadolu turnesine çıkarlar. Bu turnelerin birinde de Zile'ye gelirler. Âşıklar, Zile'de bir derneğin de lokali olan kahvede konser saatini beklerken o yıl daha 16-17 yaşlarında olan Şah Sultan da aralarındadır. Şah Sultan'ın "Dört kapıyı kırk makamı bilen gelsin işte meydan" diye okuduğu deyiş hâlâ kulaklarımda kalan ender söyleyişlerdendir. Bu sırada sazına düzen veren Âşık Kul Ahmet, Âşık Veysel'e "Üstadım yol aç da söyleşelim" demesi üzerine Âşık Veysel sazını eline alınca etrafında bulunan bizlere "Bir kâğıt bulup yazar mısınız" dedi o sırada kahveciden aldığımız kâğıtlara ben Veli Zorlu ile baş başa oturup söylenen dörtlükleri yazmaya çalışmıştık. O gün kaleme aldığımız ve yazdığımız kâğıtları elimizden alan Kul Ahmet "Bir gün yayınlarım" demişti. Gerçekten de bizim yazdığımız dahil Âşık Veysel Kul Ahmet söyleşileri Kul Ahmet'in "Güzel Anadolum Halk Ozanı Âşık Kul Ahmet ile Âşık Veysel" adlı kitabında yayımlandı. Kitapta yer alan o gün yazdığımız Âşık Veysel - Kul Ahmet atışması: Âşık Veysel Kaleleri yıkar mıydın, Bir haşmetli han olsaydı Sen de aya çıkar mıydın, Çağdaş bezirgân olsaydın Kul Ahmet Kale yıkmaz yapar idim, Ben birgünlük olsaydım, Ay değil güne dönerdim Çağdaş bezirgan olsaydım ÂşıkVeysel Boşa kanlar döker miydin, Beye boyun büker miydin, Böyle derdi çeker miydin, Cihana Lokman olsaydın Kul Ahmet İkiliği kaldırırdım, Dostu dosta buldururdum, Böyle derdi öldürürdüm, Cihana Lokman olsaydım. Âşık Veysel Veysel bırak bülbül gülü, Artık insandır sevgili, Ezer miydin devi fili, Sultan Süleyman olsaydın Kul Ahmet Kul Ahmet'im atom devri, Millet doğru, hain eğri, Dünya bir olurdu