Pazar sofrasına gülümseme katanlar

Haftanın en telaşsız sabahı, çoğumuz için pazar kahvaltısıdır. Şehrin koşuşturmasından uzak, alarm sesiyle değil, kahve ya da çay kokusuyla uyanılan o gün sofraya oturmak, sadece yemek yemek değil; bir ritüele katılmak gibidir. Pazar sofrası, küçük bir aile buluşmasıdır. Kimimiz için annemizin hazırladığı börek, kimimiz için dedemizin uzattığı zeytinle başlar. Sofraya dizilenler sadece yiyecek değildir; hafta boyunca biriktirdiğimiz sohbetler, şakalar, dertler de orada paylaşılır. Türkiye'nin farklı köşelerinde bu masalar ise bambaşka çeşitlenir. Ege'de zeytin, zeytinyağı ve otlar öne çıkar. Karadeniz'de mısır ekmeği ve kuymak sofranın olmazsa olmazıdır. Güneydoğu'da kahvaltı sofraları bir şölene dönüşür; çeşit çeşit peynirler, zahter ve bolca çay eşlik eder. Ama nerede olursak olalım; pazar sofralarının ortak özelliği, birlikteliktir. İşte bu yüzden sofradaki peynirin tadı, ev yapımı reçelin kokusu, demli çayın buharı, birlikte olduğumuzda anlam kazanır. Pazar sofrası aslında bize basit bir gerçeği hatırlatır: Hayatın en büyük lüksü, sevdiğimiz insanlarla aynı masada buluşabilmektir. Elbette ailede çalışanların artması, küçülen aile yapısı, yorucu çalışma koşulları ve gelecek endişesi bazen tüm bu güzelliklerin önüne geçiyor olabilir ama bence güne başlamak her yeni gün yeniden hayata başlamak kadar değerli. Bu sebeple o sofraları renklendirmek, gülümsememizi katık yapmak atlanmamalı. Bu pazar evdeyseniz, sofranız güzel olsun. Tarifiniz benden olsun.

Haberin Devamı

CEVİZLİ BÖREK

Malzemeler (10 Porsiyon)

Hamur için;
* 7 su bardağı un
* Su
* 2 tatlı kaşığı tuz
* 22 gr yaş maya