Şehirli elitler!

Ne elitlikmiş, bütün dünyada tartış tartış bitmiyor. Tiyatroya, sinemaya gidene, kitap okuyana, yani normal insana "elit" denilen acayip bir dönemden geçiyoruz. Sapla saman birbirine karışmış durumda. Bu sözlerim sadece bizim memleket için değil. İngiltere'de de bir "elitlik" tartışması apar topar gündeme oturdu.Son bir ayda iki başbakan değiştiren, Kraliçe'sini toprağa verip yeni Kral'a merhaba diyen İngiltere'de ortam kıpır kıpır. Muhafazakârların kendi aralarında parti lideri seçme girişimleri duvara toslarken İngiltere'nin en kısa süreli başbakanı Liz Truss yerini hızla Boris Johnson hükümeti Maliye Bakanı Rishi Sunak'a bıraktı. Sunak'ın, İngiltere'nin en başarısız başbakanı olan, 45 günde ülkesini mali krize sokan Liz Truss'ı dahi parti içi delege yarışında yenememiş olması bence asıl konuşulması gereken meseleydi ama tabii çağımız kimlikler üzerinden hikâye anlatma çağı. Kimse Sunak'ın ne yaptığıyla ya da yapamadığıyla ilgilenmedi. Varsa yoksa Hint kökenli olması, derisinin rengi, dini, şu, bu gündeme geldi. İlk Hintli başbakanmış, vesaire vesaire Bu kimlikçilik, kabilecilik ne zaman bitecek acaba İnsanlığın bunları aşması için kaç yüz yıl daha geçmesi gerekecekSunak, İngiltere'nin mevcut ekonomik krizinin mimarlarından biri ve seçilmemiş bir başbakan olarak seçilmemiş Kral'ından bile iki kat zengin bir kapitalist. İlk yapacağı işin krizi fakir fukaraya vergileri artırarak hafiflemek olduğunu haykırıyor ve insanlar bunları bir kenara bırakıp, derisinin rengini, anne babasının göçmenliğini konuşuyor. Dedim ya, çağımız bir kimlik hikâyeleri çağı.Sunak, son derece ayrıcalıklı bir çevrede büyümüş, en iyi okullara gitmiş bir finansçı. Yatılı okuduğu Winchester College'ı bitirmiş. Oxford Üniversitesi'nde Lincoln College'da ekonomi okumuş. Stanford Üniversitesi'nde MBA yapmış. Meşhur finans kuruluşlarında çalışmış. Kimilerine göre (eski dönemlere ait bir kavram da olsa) aileden varlıklı bir yuppie'den fazlası değil. Yani elit diye bir şey varsa, işte size elit. Ancak tabii siyaset gerçek ya da yalan fark etmeden algı üretme becerisi demek. Gerek bir önceki başbakan Liz Truss, gerek elitizmin ikinci adı Rishi Sunak, kendilerini eleştirenleri bir avuç "Kuzey Londralı" diye tanımladı mesela.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6848515;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6848515;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmehmet-tezsehirli-elitler-6848515' });Kuzey Londra, İşçi Partisi lideri Keri Starmer'ın seçim bölgesi. Camden milletvekili olan Starmer, Sunak tarafından Kuzey Londra'dan dışarı adım atmamakla suçlandı.Kuzey Londra lafı burada herkesin huylandığı bir ifade. Genellikle yazar, çizerlerin, profesörlerin, entelijansiyanın yaşadığı kabul edilen bir bölge. İşin bir de etnik boyutu var. Kuzey Batı Londra Yahudilerin ağırlıkta olduğu bir yer olduğundan, Yahudiler anında konuyu üstlerine alınıyor. Alın size bir başka kimlik siyaseti de buradan yürümekte. Acaba Yahudiler mi kastediliyor Acaba kim kastediliyorİşin elbette evveliyatı var. Liz Truss pound'u bir günde yüzde 20 düşüren ekonomik politikasını eleştirenlere yanıt verirken, "Kuzey Londra'daki