Kasis mi, engelli parkur mu

Adana'da son zamanlarda sokaklarda dikkat çeken bir ortak manzara var: Her köşe başında, her mahalle arasında bir kasis. Hatta bazen bir değil, üç beş tane arka arkaya. İlk bakışta "güvenlik için yapılmıştır" diyebilirsiniz ama işin iç yüzü o kadar masum değil.

Kasisler, özellikle okul önleri, hastane çevresi, çocuk parkları gibi alanlarda hız kesmek ve yayaları korumak için kullanıldığında faydalı bir uygulamadır. Ancak Adana'da bu iş çığırından çıkmış durumda. Vatandaşların talebiyle, bazen doğrudan belediye onayıyla, bazen de tamamen keyfi müdahalelerle sokağın ortasına kasisler dökülüyor. Sadece bir vatandaşın "Buradan hızlı geçiyorlar" şikâyetiyle yapılan bu uygulamalar, şehrin ulaşım altyapısını sabote eder hale geldi.

Özellikle ambulanslar ve itfaiye araçları için bu durum büyük bir sorun. Zamanla yarışan bu araçlar, her kasiste yavaşlamak zorunda kalıyor. Bir insanın hayatı belki de birkaç saniyeye bağlıyken, o saniyeler asfalt üstüne dikilmiş bir tümsekte kaybolup gidiyor. Bir hasta hastaneye geç ulaşıyor, bir yangına geç müdahale ediliyor. Sadece bu örnek bile, kasislerin ne kadar hassas bir planlama gerektirdiğini ortaya koymaya yeter.

Adana'da trafik düzenlemesi bilimsel verilerle değil, hislerle yönetiliyor gibi. Oysa kasis uygulamasının da bir mühendisliği, bir standardı, bir gerekçesi olmalı. Yol eğimi, hız sınırı, trafik yoğunluğu gibi kriterler değerlendirilmeden yapılan her kasis, çözüm değil, yeni bir problem yaratıyor.