ABD'nin Afganistan'a saldırısı 7 Ekim 2001'deydi.

İkiz kulelerin, çarpan uçaklarla yıkılmasından birkaç hafta sonra.

Hazırda bekliyorlarmış, fırsat kolluyorlarmış havası bürümüştü her yanı.

Ondan sonra bölgemizde birkaç ülkeye daha saldırdı. Daha çoğunu tehdit etti. Hikâye uzun, malûmunuz.

Afganistan saldırısı sırasında ABD'ye bir tavsiyede bulunmuştuk burada.

Nereyi savunuyorsunuz Ülkenizi savunma gibi bir derdiniz olmadı ki hiç. O yüzden Savunma Bakanlığı'nın ismini "Saldırı bakanlığı" olarak değiştirmelisiniz.

Aradan yirmi küsur yıl geçtikten sonra tavsiyemiz dikkate alındı. Hatta daha ileri giderek "Savaş Bakanlığı" yaptılar adını.

Sonra da Başkan Tramp, Nobel Barış Ödülü bekledi. Ödül konusunu dilinden düşürmeksizin aylar geçirdi.

Neticede ödül ona verilmedi. Ama o hâlâ "Neden yahu" diye soruyor.

Sebebini belki bir gün anlayacak lâkin vakit geçmiş olacak.

"CHP kurultayında sandalyeler havada uçuştu, yumruklar konuştu."

Bu cümlenin geçtiği haberler sıklaştı.

Nerede olduğunu söylemeye gerek yok. Birkaç il ve ilçede.

Yumruklar nasıl konuşur

Elbette Türkçe, İngilizce, Japonca veya Farsça değil, yumrukça.

Kıbrıs'taki seçim sonucu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, tebrik mesajı yayınladı.

"Erhürman'ı tebrik ediyorum" dedi.

Ben mesajı hemen anladım.

Duyan gören kim varsa anlamıştır.

Afganistan ile Pakistan arasında ateşkes kesinleşti.

Taraflar detayları görüşmek üzere 25 Ekim'de İstanbul'da buluşacak.

Tramp'ın hânesine nasıl yazılacak bakalım. Sabredip bekleyen görecektir.

İsrail ateşkesi 47 defa ihlal etti.

Bu cümleyi buraya yazarken bir saldırı daha gerçekleşti. 48 etti. Her an artmaya meyyal.

Kaça kadar gider, tahmin bahsine girilemez.

Bir de çeteler konusu gündeme geldi son günlerde.

İsrail'in desteklediği, silahlandırdığı, yönlendirdiği çeteler.

Nasıl olur Filistinli gençler arasından çete mi çıkar