Kibir hastalığının kaynağı ve birlik konusu

Sağın bölünmüşlüğü bin yıldır bitmez. Ama hep solun parçalanmışlığı tartışılır, "Sol nasıl birleşecek" sorusuna cevap aranır.Bazı yerlerde Cumhur İttifakı partileri ayrı ayrı aday çıkardı, aradan başka partilerin adayları sıyrıldı.Birbirinin topuğuna kurşun sıkmak gibi bir durum yaşandı.Öbür taraf ise 'iyi'siyle 'kötü'süyle bütünleşmeyi sağlamayı başardı.Adı bugün "Kent Uzlaşısı"dır, yarın başka türlü bir tanım getirilir.Sandık başında birlik sağlandıktan sonra ismi ne olursa olsun.Son yirmi yılın en düşük katılım oranı bu seçimde görüldü ve sandığa gitmeyenlerin büyük çoğunluğu, Cumhur İttifakı seçmeniydi.Emeklilerin durumu, yüksek enflasyona dayalı hayat pahalılığı, market terörü, herkesin sattığı ürüne kafasına göre fiyat belirlemesi halkı bezdirdi.Durum değerlendirmesini layıkıyla yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eksikliklerin üzerine gidileceğini" açıkladı.Bir de fazlalıklar var.Oraya da bakmak ve fazlalıkları usulünce kırpmak lâzım.Gaz pedalına dokununca uçar gibi giden arabaları hatırlatalım.Motordaki beygirlerin gücünü kendi gücü zannedenlerin arabalarıdır onlar.Hız sınırını aşmayı, gösteriş yapmayı, herkesi sollayıp kimi zaman da sağından fırlayıp gitmeyi alışkanlık haline getirenlerden bahsediyoruz.Aynı durum siyasette de geçerli.Erdoğan'ın gücünü kendi gücü, karizmasını kendi karizması zannedenlere ne demeli "Gafiller" desek kurtarır mıBir adım daha ileri gidip Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini kendi yetkisi gibi görenler de çıkar mıYok o kadar da olmaz artık.Fakat fırsat bulamadıkları içindir oraya vardırılmaması.İzandan, insaftan, hakkaniyetten dolayı değil."Kibir hastalığı" tespitinin kaynağı, başka ne olacak En kestirme tabirle "kendini dev aynasında görmek" diye özetlenebilir.Hâlbuki Cumhurbaşkanı Erdoğan, küçücük çocuktan yaşlı ninelere, dedelere kadar herkesle