İktidar, Bahçeli'nin hukuk uyarılarını dikkate almalı

MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı hukuksuzluklara ve yargıdaki işleyişe dikkat çeken çok önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, herkesin anlayabileceği kadar net ifadelerle adli tatilin sona ermesiyle birlikte yargıdaki tartışmaların bitirilmesini ve davaların hızla sonuçlandırılmasını istedi. Başta belediye davaları olmak üzere adaletin eksiksiz tecelli etmesi gerektiğini, yargıdaki "mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin" derhal sona erdirilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması, demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Peki neden Bahçeli şimdi böyle bir çıkış yapma ihtiyacı hissetti

Çünkü şu anda yürüyen "Terörsüz Türkiye" süreci var, ama Türkiye'nin içine düştüğü hukuksuzluk hali, bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesinin önündeki en büyük engellerden birisi.

Bilindiği gibi MHP lideri Devlet Bahçeli'nin hukukçu kurmayı Feti Yıldız uzun süredir, hukuk ve yargı ile ilgili ciddi uyarılarda bulunuyordu.

En son, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu vesilesiyle sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, hukuk ve yargı bağımsızlığının altını çizen Yıldız, "Toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetlerini ve devlete güvenlerini pekiştiren adımlar atılırken Terörsüz Türkiye yolunda yeni bir dil inşa edelim" çağrısında bulunmuştu.

Muhtemelen Bahçeli, iktidarın yargıyı yönlendirme niteliği taşıyan adımlarının 'çözüm süreci'ne zarar verdiğini gördü ve Feti Yıldız'ın hukuk ve yargı konusundaki uyarılarını daha net ifadelerle açıklama ihtiyacı hissetti.

Maalesef iktidar, epey bir süredir hukuk ilkelerini dikkate almayan, yargıyı yönlendirme gayretlerine hız vermiş durumda.

İşte tam da bu yüzden Feti Yıldız, açıklamasında hukuk ve yargı bağımsızlığına dikkat çekerek hukuk güvencesi için şu temel ilkelerin altını özellikle çizmişti:

"Adil Yargılanma İlkesi,
Suçsuzluk karinesi, lekelenme ilkesi,
Bağımsız ve Tarafsız Hâkim İlkesi,
Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi,
Aleyhine delil göstermeye zorlanmama ilkesi,
Hukuk Devleti İlkesi,
Ölçülülük İlkesi.
Ceza Muhakemesinin İşleyişine İlişkin İnsan Hakları:
Hak Arama Hakkı,
Şüphelinin veya Sanığın Hakkındaki Suçlamaları ve Yasal Haklarını Öğrenme Hakkı,
Şüphelinin Suçlamalara İlişkin Susma Hakkı,
Savunma Hakkı,
Makul Süre İçinde Yargılanma Hakkı."

Hemen hatırlatalım, hukuksuzluğun hakim olduğu bir ortamda "Terörsüz Türkiye" projesinin sağlıklı bir şekilde yürümesi asla mümkün değildir. Siyasetin yargıyı yönlendirdiği, adalete olan güvenin diplerde seyrettiği bir ortamda başka türlüsü de düşünülemezdi zaten…

Kurumların içinin boşaltıldığı, hukukun işlemediği ve de temel problemlerini çözme kabiliyetini kaybetmiş bir ülkede, her şeye rağmen geç de olsa çözüm sürecinin bir umut ışığı yakmış olması son derece önemli.

Eğer bu süreç akamete uğramazsa, Türkiye ilk kez bu çözüm adımlarıyla birlikte Kürt meselesi, demokratik siyaset ve hukuk alanında pozitif anlamda bir gelişmeyi yakalayabilir.