Güzel yalanlar söylersek seçimi kazanır mıyız

Pazartesi günkü yazımda AK Parti'nin ve 'yarı resmi' iktidar medyasının özellikle seçim kampanyası süresince, bilerek ya da bilmeyerek doğrudan muhalefete çalıştığını yazmıştım.

İktidar medyasının televizyonlarında, gazetelerinde yorumcular ve yazarlar öyle taklalar atıyorlar ki açıkçası bunları seyreden insanlar, bırakın AK Parti'ye oy vermeyi mümkünse biraz uzağa kaçmayı tercih ederler.

Ne zaman iktidara yakın kanallardan birisini açsanız, yorum yapan tuhaf bıyıklı gazeteciler sanki özel talimat almışlar gibi hep bir ağızdan "para sayma görüntüleri" diye başlıyorlar söze. Galiba bu görevli arkadaşların ya hafızalarında ya da geçmişi hatırlama konusunda bir sorun var.

Muhtemelen hafızalarının en hassas bölgesinde geçmişle irtibat kurma ve de hatırlama ile ilgili önemli bir sıkıntı var ki bu 'para sayma-sıfırlama' söylemlerinin AK parti açısından nasıl bir duruma işaret ettiğinin pek farkında değiller. Çünkü bütün ezberleri Ekrem İmamoğlu'nu itibarsızlaştırma cümlelerinden ibaret. Bu yüzden de 'para sayma-sıfırlama' işlerinin özellikle AK Parti'de ne anlama geldiğini idrak edemiyorlar.

Nedense bu 'yarı resmi' bıyıklı gazetecilerin, bir günlüğüne de olsa erdemli davranıp AK Parti'nin Ankara büyükşehir adayı Turgut Altınok'un sayması bile insanın aklını karıştıracak kadar büyük mal varlığına bakmak akıllarına gelmiyor

Ama sadece gazetecilerin değil, bütün bir AK Parti mahallesinin şu günlerde çok daha önemli işleri var. Hiçbir faydası olmayacağını bile bile Pazar gelmeden sandığı ifsat etmek için "ama montaj, ama şu ama bu" benzeri güzel yalanların peşine takılmış görünüyorlar İmamoğlu'nu itibarsızlaştırmak için, kimlerin hazırladığı bilinmeyen sahte CHP-DEM ittifak protokolü yalanından medet umar hale gelmek gibi mesela

Oysa biz 2019'da bu filmi seyretmiştik TRT'de Öcalan mektubu okutulmuş, kırmızı bültenle aranan kardeşi yine TRT'ye çıkarılmış ve o sahte hikayenin sonu hüsranla bitmişti. Acaba AK Parti'de o günleri hatırlayan birleri kalmış mıdır hala

Kim nasıl bir hesap içindedir bilemem, eğer AK Parti bu 'korsan' protokolle ilgili çıkıp "Bu büyük bir ahlaksızlıktır, kimler bu pis oyunu tezgahlıyorsa ortaya çıkarılmalıdır" diye açıklama yapmazsa siyasi ahlak sınavını kaybedecektir. Bu arada, sahtekarlığı ortaya çıkarması gereken de AK Parti iktidarıdır.

45 yıllık gazetecilik tecrübeme dayanarak söylemem gerekirse, bir iktidarın pırıltılı dönemleri bittiğinde her şey adeta tersine dönmeye başlar. Maalesef AK Parti kuruluş ilkelerinden uzaklaşıp makuliyet duygusunu kaybettiği günden bu yana, "Türkiye Yüzyılı" gibi coşkulu kampanyalarla duyurduğu projelerin ömrü bile bir yıl sürmedi, o bir gösteriydi, ışıklar sönünce her şey bitti.

Çünkü AK Parti bizzat kendi hikayesini kaybettiği için, bütün devlet gücü ve medyanın yüzde 90'ı elinde olmasına rağmen artık yeni bir hikaye yazamıyor.

Bu yüzden doğruymuş gibi atılan her adım toplumla buluşmadan değerini kaybediyor. Mesela Pazar günü yapılacak yerel seçimlerin Cumhurbaşkanı