Dünyanın başında öyle büyük bir bela var ki kelimelerle tarif etmek bile imkansız. ABD Başkanı Trump ikinci kez başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana, neredeyse her gün yaptığı açıklamalarla insanlık için nasıl bir felaket olduğunu göstermeye devam ediyor.
Bir sabah kalkıyor Kanada'yı 51. Eyaletleri yapacaklarını söylüyor, bir başka gün Grönland'ı topraklarına katacaklarını, sayıklıyor. Sonra hızını alamıyor "Panama kanalı bizim olmalı" diyerek hezeyan üstüne hezeyan sergiliyor.
Uluslararası hukuk kurallarını, insani değerleri hiçe sayan ve kelimenin tam anlamıyla bir 'orman kanunu' niteliği taşıyan bu hezeyanların her biri savaş çıkarmaya yetecek kadar vahim.
ABD'nin çılgın lideri, bu vahşi kovboy oyunlarına daha ne kadar devam edebilir ya da gerçekten bir "Amerikan devlet aklı" varsa eğer, ellerin tetiğe gitmesine yol açacak cehennem senaryolarına 'dur' diyebilir mi, doğrusu hiç bilmiyoruz.
Ama bir başka yakın tehlike var ki insanlık vicdanını sızlatmaya devam ediyor. Bilindiği gibi Trump, her gün bir başka çılgınlığa imza atıyor. Mesela Gazze konusunda diyor ki: "Gazze'yi devralacağız, buradaki 2 milyon Filistinliyi başka ülkelere göndereceğiz."
Trump sadece İsrail saldırganlığını alkışlamakla kalmıyor, insan yerine bile koymadığı Gazzeli mazlum ve mağdurları vatanlarından kovarak, Gazze'yi sayfiye yerine dönüştürmeyi planlıyor.
İsrail'in açık bir soykırım uyguladığı Gazze ile ilgili şu sözleri söylemek, herhalde insanlığın karşı karşıya olduğu en şeytani plan olsa gerek: "ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız. Gerekirse orada ABD askeri konuşlandıracağız. Gazze Şeridi'ndeki potansiyel inanılmaz. Orada tüm dünyadan temsilciler olacak ve orada yaşayacak."
Bilelim ki Trump'ın bu hukuk tanımazlığı karşısında suskun kalan herkes, bu insanlık suçunun da ortağı olacaktır.
Açıkçası başta Türkiye olmak üzere bütün Müslüman ülkelerin ve özellikle de demokratik dünyanın nasıl bir tavır alacağı merak konusu. Şu ana kadar sadece Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Bir orman kanununa doğru ilerleniyor" şeklindeki cesur açıklaması dışında henüz ciddi bir tepki yok.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan neden bir tepki vermiyor doğrusu merak ediyoruz. Hatırlayalım, geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan "İsrail'in sıradaki asıl hedefi Türkiye" diyerek 'iç cephe'yi güçlendirme mesajları vermişti.
İşte tam da Erdoğan'ın altını çizdiği gibi Trump'ın da desteği ile tehlike bize doğru yaklaşıyor demektir. Eğer o gün söylenenlere itibar edeceksek, konuşmanın tam zamanı
Özellikle Trump'a umut bağlayan ve onun Amerika'daki 'derin devlet'i bitireceğine iman eden Türkiye'deki iktidar medyasını da bir kez daha uyaralım. Biliyoruz Trump sevdanız hiç bitmeyecek ama şu günlerde de pek suskunsunuz, yoksa sizi aforoz etmesinden mi korkuyorsunuz