Afra-tafra ile büyük devlet olunmuyor

Siyasi tarihimizde yaşananlar göstermiştir ki istisnasız her dönemde bütün iktidarların söylemleri genellikle "büyük devlet" hayalleriyle başlayıp "Biz çadır devleti değiliz" masalıyla bittiğini görürüz.Ama ne hikmetse bütün bu hayallerimiz, hatta zaman zaman böbürlenmelerimiz hep hüsranla bitmiştir. Hiç öyle uzak örnekler aramaya gerek yok, 6 Şubat büyük depreminden bu yana yaşadıklarımızın genel bir fotoğrafını çektiğimizde neden 'büyük devlet' olamadığımızın ya da bu kafayla asla olamayacağımızın en önemli örneğini sunar bize.Eğer büyük devletin nasıl bir şey olduğunu görmek istiyorsak, gelişmiş demokratik ülke örneklerine bakabiliriz. Bu ülkeleri 'büyük' yapan, öncelikle evrensel hukuk kurallarına dayanan demokratik bir hukuk devleti olmalarıdır. Çünkü kurallı devlet olmanın yolu, iktidarların yaptıkları hata ve ihmallerden dolayı toplumdan 'helallik' istemekten değil, şeffaf, hesap verebilir ve de sorgulanabilir olmaktan geçer.Ama biz epey bir süredir 'hukuk devleti' kavramını unuttuğumuz için iktidarlarımız hesap vermek zorunda değildirler. Mevcut halimiz dikkate alındığında 'hesap verme' kavramını telaffuz etmenin biraz absürt kaçtığının farkındayım. Ama bir gerçek var ki anayasal demokrasilerde iktidarlar 'Allah affetsin' demekle affedilmiş olmuyorlar.Ama artık biliyoruz; depremin ilk üç günü halkını enkaz altından kurtaramayan, 'bizi kurtarın' feryatlarına yetişemeyen devlet büyük devlet değildir. Nitekim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iki gün önce Adıyaman'da yaptığı konuşmada "İlk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum" diyerek bir bakıma felakette geç kaldıklarının altını çizmiş oldu.-Ne yazık ki "Devlet nerede, çadır yok, Kızılay nerede" diyenleri devleti küçük düşürüyor diye hain, şerefsiz, fesatçı olarak suçlamakla büyük devlet olunmuyor.-Asli görevi felaket anında insanlara çadır ve yemek götürmek olan Kızılay gibi bir kurumun parayla çadır sattığı bir ülkede 'büyük devlet'in hayalini kurmak bile mümkün değildir.-Yurt içinden ve dış dünyadan gelen çadır ve diğer yardımların üzerine AFAD logosu yapıştırarak rol çalmaya çalışmak, büyük devletin tenezzül edeceği işler değildir.-Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeği bilinmesine, hatta 2019 yılında Kahramanmaraş'ta 26 ili içine alan bir deprem provası yapılmış olmasına rağmen, bina stoku konusunda hiçbir ciddi adım atmayan devlet, büyük devlet değildir.-2018 yılında 'ha yıkıldı, ha yıkılacak' durumda olan binalara bile 'imar barışı' imkanı tanıyarak adeta ölüm barışı yapan devlet, büyük devlet değildir.-Gelişmiş demokratik ülkelerde her bir bireyin ve kitlelerin en doğal hakkı olan protestolarını, mesela tribünlerden yükselen 'istifa'