Mehmet Ocaktan

Karar

Kuğunun son ötüşü olan o Beatles şarkısı da olmasa

Bu kadar berbat bir dünyada ve acılarla dolu bir ülkede yaşamak öylesine dayanılmaz ki şiirler ve şarkılardan başka tutunabileceğimiz bir tek dalımız bile kalmıyor elimizdeBöyle zamanlarda Halil Cibran'ın 'Neşe ve Hüzün' şiirindeki şu dizeler kalbime her zaman ferahlık veriyor:"Üzgün olduğunuzda, tekrar kalbinize dönün."Biliyorum, kalbime her döndü

İflah olmaz ideolojik hastalıklarımız var

Hiçbir sorunumuzu, gelişmiş dünyadaki insanların yaptığı gibi makuliyet çerçevesi içinde tartışıp çözüm üretemiyoruz. Çünkü siyasetçilerimizden medya yapıcılarına, yarı resmi sivil toplum kuruluşlarımızdan kendi duvarları içine hapsolmuş mahallerimize kadar bütün kesimlerin iflah olmaz ideolojik hastalıkları var.Bu yüzden iktidar da muhalefet de me

AK Parti kendisini neden bu kadar sevimsizleştiriyor

İktidarının ilk on yılında hukuk, özgürlükler ve kalkınma konusunda önemli adımlar atan AK Parti iktidarı, özellikle son 8-10 yılında adeta rotasını şaşırmış bir gemi gibi savrularak ilerliyor. Doğrusu ne zaman alabora olup kayalara bindireceği ya da ne zaman karaya vuracağı hiç belli değil.Neredeyse her yazıda tekrar etmekten ben de okuyucular da

Siyasetin üzerindeki vesayet kılıcı

Yapay zeka kullanımının bütün geleneksel anlayış biçimlerini altüst ettiği, bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta bambaşka gelişmelerin yaşandığı bir dünyada Türkiye'nin mahkum olduğu utanç fotoğrafına bakar mısınızBu dünyada yaşayan her insan gibi 'her sabah yeni bir güne uyanma'nın mutluluğunu yaşamayı umarız.Ama ne yazık ki yaşadığımız ülkede

Klasik Türk Musikisini senfonik hale getirsek günah olur mu

Epey bir süredir, Türk musikisini neden günümüz gençlerine dinletemediğimizi kendi içimde sorgulamaya çalışıyorum. Bu konuda elbette farklı bahaneler üretebiliriz. Yüzyıllar içinde büyük kültürel değişimlerin yaşandığını, nesillerin değiştiğini ve artık başka bir dünyada yaşadığımızı, doğal olarak geçmişte kalan klasik Türk musikisini bugüne taşıma

Türk futbolu da ekonomimiz gibi yoğun bakımda

Futbol izlemeyi seviyorum, futbolu sadece bir oyun olarak değil, aynı zamanda izleyenlere estetik tatlar sunan görsel bir şölen olarak görüyorum.Ancak Türkiye'de oynanan futbolun, dünyadaki örneklerinin aksine taraftara bu tür güzellikler sunmaktan çok seyircilere 90 dakika boyunca eziyet ettiği kanaatindeyim.Bir futbol izleyicisi olarak şu ana kad

Demokrasiye ihanet ya da celladına aşık olmak

Demokrasinin içine zehirli virüsler zerk eden Trump'ın yeniden Amerikan başkanı seçilmesi, insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin, demokrasinin içten çökertilmesi olduğu gerçeğini bir kez daha somut olarak ortaya koymuş oldu.Kuşkusuz Trump meselenin sadece görünen yüzü, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde önümüzde duran esas tehlike; demokrasinin ahlaki bi

Hedefe giden yolda her şey mübah mı

Genellikle Müslüman toplumların kendi içlerinde çözmesi gereken derin problemleri olduğu kanaatindeyim. Herhalde bu konudaki en temel mesele de Müslümanların, dini doğru anlayıp anlamadıkları olsa gerek.Günümüz Müslüman ülkelerinin neden böylesine perişan halde oldukları konusunda, hemen hepimiz farklı gerekçeler üretiyoruz. Müslüman toplumlardaki

'Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar' ama

Yalan söylemenin neredeyse meziyet haline geldiği bir dünyada yaşıyoruz. Siyasetçisinden akademisyenine ve sokaktaki tek tek bireylere kadar hemen herkes kendine, ailesine, komşusuna ve de bütün topluma yalan söylüyor.Günümüz Türkiye'sinde 'yalan' öylesine sıradan bir olay haline gelmiş bulunuyor ki herkes her şeyi bildiği halde, sanki yalansız ifa

Bahçeli yavaşça ittifak ayarlarına geri mi dönüyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iki hafta önce terör başı olarak tanımladığı Öcalan'ı Meclis'e davet ettiğinde, ittifak ortağı AK Parti dahil bütün siyasi aktörler "Bu da nereden çıktı, Bahçeli ne yapmak istiyor" diye telaşa kapılmış ve herkes 'Perde arkasında biri mi var' sorusunu sormaya başlamıştı. Bahçeli bir sonraki hafta da sözünün arkasında