Orta Doğu'nun yeni bir rönesansa ihtiyacı var

Hamas ateşkesi kabul ettiğini açıklaması sonrası şimdi herkes İsrail'in cevabını merak ediyor.

ABD, 6 haftalık bir ateşkes isterken, Türkiye başta olmak üzere İslam ve Arap ülkeleri ise kalıcı ateşkeste ısrarlı.

Ancak, İsrail hiçbir zaman barıştan yana olmadığı gibi hayallerinden de zerre taviz vermedi, vermiyor ve de vermeyecek.

Hamas'ın Gazze'de ateşkes teklifini kabul etmesine rağmen İsrail'in Refah saldırısını başlatması bunun en bariz örneğidir.

Yani bu girişimlerin tamamı geçicidir ve İsrail hedefine ulaşana kadar savaşı sürdürmekte kararlıdır.

Bu gerçekten hareketle, tarihin seyrini değiştirecek,sorunun çözümü adına Orta Doğu bölgesinde ırkçı, mezhepçi ve kökten dinci eksenden uzak, inanç ve kültür değerleriyle modern temellere, küresel standartlara, net bir gelecek vizyonuna, sağlam ve köklü bir kimliğe dayanan bir rönesans konseptine ihtiyaç vardır.

Eğer, bu konsept gerçekleştirilebilinir ise işte o zaman Orta Doğu halkları barış, huzur ve güvene kavuşma yolunda yeni bir ivme kazanmış olacak.

Çünkü değişim ve gelişmeler, eşyanın doğası ve tarihin mantığı gereği bireyleri ve ülkeleri etkilediği gibi eksenleri ve stratejileri de etkiler.

Orta Doğu bağlamında Filistin-İsrail sorununa çözüm olacak yeni bir planın gerçekleşebilmesi için öncelikli olarak Orta Doğu bağlamında Filistin- İsrail sorunu tarihi bir perspektiften ele alınmalı ve bölgedeki aktif aktörler ise beklentilerinden vazgeçmesi ise şarttır.

Aksi halde atılacak her adım başarısız olmaya mahkûmdur.

Şöyle ki:

Orta Doğu'yu kendi çıkarlarına göre şekillendirmeye zorlayan ABD ve İngiltere öncülüğündeki batılı emperyalist ülkelerin bölge üzerindeki sömürü hesaplarına son vererek, Arz-ü Mev'ud yani büyük İsrail hayali uğruna işgal ve tehditlerine desteğini çekmeli.

Ayrıca İran'ın 'Şii Hilali' hayali uğruna bölge ülkelerindeki Şii unsurları örgütleyip, silahlı örgütler oluşturmak suretiyle kendine bölgeyi domine etme girişimlerinden vazgeçmesi şarttır.

Rönesansın önündeki en büyük engellerden biri olan, İslam ve Müslümanlara zarar veren, dış güçlerin taşeronu terör örgütleri mutlaka sıfırlanmalıdır.

Kendi halkını demokratik haklardan mahrum bırakıp, özgür yaşamalarına engel olduğu gibi emperyalist ülkelerin sömürü politikalarına da çanak tutan ve emperyalist güç odakları tarafından desteklenen