İsrail, Gazze'de sivillere yönelik "açlığı" silah olarak kullanıyor

Gazze'de soykırıma varan toplu katliamlar ve büyük yıkımı sürdüren İsrail, hayatta kalan Gazze halkını açlığa mahkûm ederek daha büyük bir soykırım suçu işlemektedir.

Uluslararası hukuku hiçe sayarak Gazze halkına karşı tarihin en vahşi saldırılarını gerçekleştiren İsrail, şimdi de sağ kalan sivil halkı aç ve susuz bırakarak öldürmeyi hedefliyor.

Yoğun saldırılar ve bölgeye insani yardımların girişinin engellemesi nedeniyle ağır yaşam şartları altında hayata tutunmaya çalışan Filistinliler, susuzluk ve açlık nedeniyle yeni bir insani felaketle karşı karşıya.

İsrail ordusu su, yiyecek yakıt ve insani yardımları kasten engelliyor. Tarım alanlarını buldozerlerle yıkıyor. Sivil nüfusu hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakıyor.

Bölgeden gelen haberler ve halen sahada görev yapan UNICEF ve Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ile birçok insani yardım kuruluşlarının raporlarına göre Gazze tek kelimeyle bir felaketi yaşıyor.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Enerji Bakanı Israel Katz'ın da bulunduğu üst düzey İsrailli yetkililerin Gazzeli sivilleri temel ihtiyaç maddelerinden mahrum bırakılmasının bir savaş taktiği olarak sürdürmeyi planladıklarını açıkça belirtmiş olmaları, İsrail'in Gazze'de açlığı savaş silahı olarak kullanmaya başladığının en bariz örneğidir.

Halbuki Gazze'deki işgalci güç olarak İsrail, 'Dördüncü Cenevre Sözleşmesi' uyarınca sivil halkın gıda ve tıbbi malzemeye erişimini sağlamakla yükümlü durumda. Ancak İsrail, bu yükümlülüğünü yerine getirmiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Lahey Adalet Divanı'nı İsrail devletinin Gazze ve Batı Yaka'da işlemeye devam ettiği 'savaş ve insanlığa karşı suçlar'dan dolayı harekete geçmelidir.

Çünkü Uluslararası İnsancıl Hukuk, bir savaş yöntemi olarak sivillerin aç bırakılmasını yasaklıyor.

Sivillerin hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan nesnelerden kasten mahrum bırakılması ise savaş suçu olarak kabul ediliyor.

Nitekim 1948 tarihli BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 55. maddesi, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'nin III. Protokolü ve 1998 tarihli Roma Statüsü'nün 7. Maddesi, bir toplumu açlığa mahkûm etmenin soykırım suçu olduğunu beyan eder.

Zira aç bırakmak, işkence ile öldürmekle aynı suç olduğuna hükmeder.

Yukarıdaki yazımda, Gazze'de devam eden felaketin yol açtığı trajedinin son bulması konusunda 'Uluslararası Toplumun' ve