Mahremiyet özgürlüktür
Modern çağ, bir görünürlük çağıdır. Görünürlük rejiminde kendini göstermek bir tercih değil mecburiyet.
Görünürlük, var olmanın ötesinde, kabul edilmenin, ciddiye alınmanın, hatta saygı görmenin zorunlu ön koşulu haline getirildi.
Özel olanın kamusallaştırılmasını, mahrem olanın paylaşılmasını talep eden hakim normlar hem sanal alemde hem de sosyal hayatta her türlü teşhiri teşvik eden popüler kültürün hüküm sürmesine sebep oluyor.
Bu totaliter rejim, görünür olabilmek için kendinizi sürekli kamuya arz etmenizi bekliyor.
Üstelik sadece davranışınızla, tercihlerinizle, yaşam tarzınızla değil ruhunuzla, bedeninizle "görünür" olmanız gerekiyor.
Aksi halde, rejimin onay mekanizmasından geçemiyorsunuz.
Popüler kültürde mahremiyeti korumak değersizleştiriliyor, yadırganıyor ve sorgulanıyor. Mahrem olanı koruyan kişi, özgüvensiz, geride kalmış veya bastırılmış olmakla etiketleniyor.
Bu algılar, bireysel yönelimlerden ziyade sistematik bir yönlendirme ile oluşuyor.
Şu soruları kendimize soralım...
Bilboard'lardaki çıplaklıklar insanların yüzde kaçı için anormal Ya da bir plazada hakkıyla örtünmüş biri ne kadar presantable kabul edilir
Doğrudan kamusal alanda maruz kaldığımız bir teşhire, ahlaksızlığa, çıplaklığa kaçımız tepki gösterebiliriz, kaçımız müdahale edebiliriz