Mehmet Faraç

Yeniçağ

"Burası Türkiye, her şey olur" mu..

Acaba ne diyelim bu çarpık gidişata.. Memlekette yaşanan trajikomik olaylara ve olabildiğince vahim vakalara ne ad verelim ki.. "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" dedirten vakaları acaba nasıl yorumlayalım.. Ne desek az, çünkü görenleri, duyanları şoke eden olaylar hiç bitmiyor bu ülkede... Çünkü hem acıklı Türk filmlerine konu olacak olaylar, he

Manşetler savaşta, vatandaş şokta!..

Siyaset; üstünlük, iktidar ve rant savaşı olduğu için, yandaşlaşan, candaşlaşan medyanın manşetleri sadece kıran kırana bir politik mücadeleyi göstermiyor, aynı zamanda milyonlarca insanın işsizlik, hayat pahalılığı ve açlık üçgenindeki kahredici çıkmazlarını da deşifre ediyor...İktidarın, bürokrasinin, bakanların, milletvekillerinin ya da muhalefe

Vahşete giden "kargo!.."

2016 yılının son gecesiydi...Yüzlerce kişi 2017'ye eğlenerek girmek için İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde bulunan Reina gece kulübünde toplanmıştı...Kalabalık 2017'ye coşkuyla girmişti ki, yeni yılın ilk saatinde şoke edici bir olay sadece İstanbul'u değil, tüm dünyayı sarsmıştı...1 Ocak 2017'de, saat 01.15'te sırt çantasıyla Reina'nın önüne gelen bi

Kangrenleşen ürkütücü tehlike!..

Türkiye ne yazık ki ağır sorunlar ülkesi... Ve giderek kangrenleşen bazı sorunlar arasında, milyonlarca insan da ayakta durma çabasında... Üç tarafı denizlerle çevrili olsa da, tarihi ve turistik alanlarıyla kültür turizmi açısından bir çekim merkezi olsa da, kullanılabilse dünyayı doyurabilecek verimli toprakları bulunsa da, Türkiye artık eskisi g

Hastane saray, gidişat nanay!..

Devasa binalar, şatafatlı açılışlar ve en şaşırtıcı olanı ise hasta garantili hastaneler... Tıpkı devasa adliye binaları gibi, 500-800, hatta 1000 yataklı şehir hastaneleri yapılıyor Türkiye'de... AKP iktidarı, yolcu garantili havaalanları, geçiş garantili otobanlar ve köprüler gibi hasta garantili hastaneleri de seçimler öncesinde en büyük propaga

"Baklava" gibi memleket!..

Sonu belli bir seçime giderken, sonunun ne olacağını hiç düşünmeyen bir kitlenin de yaşadığı bir kez daha kanıtlandı bu ülkede... Kadercilik anlayışına razı olan, seçenekleri sorgulamayan, kaybedeceğini bile bile, bir vahim gidişatın akışına bırakan kitleler de var bu memlekette... Ve tabii ki sadece AKP tabanını tarif eden yukarıdaki manzaranın dı

İhanet, örtbas, yıkım!..

Türkiye'nin sorunları; "çıkmazlar, zırvalar ve pervasızlık" üçgeninde büyümeye devam ederken, sorumsuzluğun girdabında savrulanlar ise vurdumduymaz tavırlarla ülkenin gidişatını sadece seyretmekle yetiniyorlar... Türkiye'de sosyal yaşamdan siyasete, spordan magazine, medyadan bürokrasiye, tarikattan cemaate, sağcılıktan, solculuğa ve IŞİD'ten PKK'y

Kod adı: "Esencılıs!.."

Büyükçekmece'ye bağlı bir mahalle iken, 1989 yılında ilçe olduğunda devasa bir yaşam bölgesine dönüşeceğini kimse bilemezdi... Şimdi 1 milyon 150 bine yaklaşan resmi nüfusuyla Washington'dan Abu Dabi'ye kadar dünyadaki önemli kentlerin nüfusundan fazla insan yaşıyor orada... Neredeyse her ülkeden göçmenlerin İstanbul'daki ilk tercih ettikleri ilçe

Ormanda vurgun vahşeti!!!

Dünyada kendi doğasına, yaban hayatına, ağacına, ormanına bu kadar acımasızca davranan bir başka ülke var mıdır acaba.. Bu sorunun sadece kahredici değil, utanç verici gerekçeleri de var;Çünkü ağaç düşmanı orman yakıyor, yeşile düşman olanlar ağaç kesiyor Anadolu topraklarında... Bu ülkede teröristler orman yakıyor, rantiye yeşili katlediyor, en ac

İstila, siyaset, yıkım!..

Türkiye'nin vahim hallerini yansıtan manzaralara her gün yenileri ekleniyor... Türkiye bazen terör- siyaset, bazen ekonomi- siyaset ve bazen de istila- siyaset ve bunun getirdiği çöküşlerin travmalarıyla boğuşmaya devam ediyor... Suriye'deki iç savaşın 2011'de yarattığı kaos sadece Şam yönetimini hedef almamış, burada başlayan kalkışma katliama dön