Şehid Lider Muhsin Yazıcıoğlu
MEHMET EMİN GERGER
Bitti beden direnci
Bir baygın ana hasret
Ruh bedenin gerçeği
Direnç iman ölçeği." (Muhsin Yazıcıoğlu)
Merhum Şehid lider Muhsin Yazıcıoğlu hatıralarında diyor ki:- Gayemiz "İlâ-yı Kelimetullah'ı", Allah'ın ismini yüceltme ve yayma, davamız, "Nizam-ı Alem"; Allah'ın nizamını insanlığa hakim kılma davasıdır diyorduk" "Kanımız aksa da zafer İslâm'ın", "Çağrımız İslâm'da dirilişedir" diyorduk. O zaman bir çağrı ve çabamız vardı. "Müslümanlar küfre karşı tek yumruk" diyorduk" Hz. Yusuf (A.S.)'dan İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye, İmam Sarahsi'den İskilipli Atıf Efendi'ye, Hasan El Benna'dan Said Nursi'ye kadar bütün salih Müslümanlar, cezaevlerini medrese gibi değerlendirmişlerdir. Kardeşlerimizin de yaptığı bundan farklı bir şey değildir
"İlk olarak (12 Eylül) 1980'in başlangıcında 4-5 ay kadar koğuşta kaldık. Ondan sonra tecrit hücrelerine götürüldüm. 5.5 yılda orada kalmış oldum. 5.5 yılın sonunda 3 ay kadar çıkacağımız zamanlarda tekrar koğuşlara götürüldüm. - Tecrit hücreleri kaçar kişilikti, kaçar kişi kalıyordunuz -2.5 metrekarelik tecrit hücrelerinde önceleri 3 Komünist ve 1 Ülkücü kalıyordu. Daha sonra, 1983 yılının sonlarına doğru 2 Ülkücü, 2 Solcu halinde bulunduruldu. Daha da sonraları artık 1 Ülkücü, 1 Solcu olarak bırakıldı"
"Tabii yeni nesillere buradan tavsiyem gelin birbirimizin farklılıklarını değiştirmeden, birbirimizin farklılıklarına tahammül ederek Türkiye için projeler geliştirin. Türkiye için düşünün, tartışın, münakaşa edin, ama hücreleri paylaşmak yerine bu cennet gibi ülkenin nimetlerinden adaletli biçimde paylaşma yollarını arayın, yani burada yaşamanın yollarını arayın. Ben düşündüğüm zaman ne demişim hücrede; gençliğim dedim ver dediler, istikbalim dedim yok dediler, kanım dedim dök dediler, canım dedim milletin dediler, sevdim suçtur dediler ve çığlıkla yarıldı karanlık, sevgimi çarmıha gerdiler!.. Ben bu duygular içerisindeyim.
Ben neyi sevmişim; ülkemi sevmişim, ülkem dedim milletim dedim değerlerim dedim. Hep Mevlana gibi hoşgörünün, Yunus gibi sevginin peşinde koştuk. Ama sonunda işkence gördük, zulüm gördük, hürriyetlerimiz alındı ve onlarca yıl cezaevinde yatıp hiç ceza almamış insanlarız..." "Bizim dokuz arkadaşımız idam edildi. Her idam cezaevinde büyük üzüntüye neden olmuştur. İdam cezaları infaz edildiğinde bütün koğuşlarda Kur'an okunarak hatim indirilirdi. Hatim duaları yapılırdı. O şekilde acılar hafifletilmeye çalışılırdı. Onlara dua ederek vazifemizi yerine getirmeye çalışırdık" Da'va arkadaşlarının merhum lider Yazıcıoğlu hakkında söylediklerini hep birlikte okuyalım:
"Biz BBP'yi illa iktidara gelelim, imkanlar elde edelim diye kurmadık. Biz Ülkü Ocakları Derneği, ülkücü jenerasyondan gelerek, İslami ve Türk kimliği ile ilgili meselede kendimizi görevli mesul addettik. Bütün İslam alemiyle ilgilenmek hepimizin rüyasıydı, idealimizdi. Nerde Türk dünyası ve İslam dünyası ile ilgili bir problem varsa biz orada olmalıydık.. Muhsin Bey siyasi hayatında esnek olamadı, kıvrak olamadı, paraya önem vermedi, mevki-makam tekliflerine itibar etmedi. Günümüz siyasetinde ne yapılıyor. Kıvrak olacaksın, yatacaksın, kalkacaksın, kafanın önünde başka arkasında başka bir şey olacak!... Muhsin Yazıcıoğlu, Batman'a, Van'a, Hakkari'ye gider halkın dertlerini dinler, onlarla beraber olurdu. Muhsin Yazıcıoğlu, Arnavutluk'ta kahraman gibi karşılanırdı. Bosna'ya gitti bütün Boşnaklar kendisini kucakladı. Kosova'da hakeza.. Türk Cumhuriyetlerinden, Kuzey Irak'tan, Balkanlardan insanlar akın akın gelip Muhsin Yazıcıoğlu'nu ziyaret ediyorlardı Türkiye'nin ve İslam Âlemi'nin başı sağolsun, Allah'tan rahmet niyaz ediyorum."
(Hasan Çağlayan BBP