Volkan Konak'ın sahnede kalp krizi geçirip yaşamını yitirmesi, 2025'in bir başka kötü sürprizi oldu hepimize. Filiz Akın, Şinasi Yurtsever, Osman Sınav, Ferdi Tayfur, Selim İleri, Deniz Arman, Kahtalı Mıçe, Edip Akbayram, Tanyeli, Sezai Altekin, Emin Gümüşkaya ve Bedia Ener, daha yılın ilk üç ayında kaybettiğimiz diğer isimler. Volkan Konak, duruşuyla, yaşam tarzıyla çok önemli bir sanatçıydı hepimiz için.

Sahnedeyken ona kalp masajı yapan Dr. Ahmet Görkem Yasak, onun okuttuğu öğrencilerden biriydi. Volkan Konak, bir röportajında 63 öğrenciyi verdiği burslarla okuttuğunu söylemişti. Herkesin aklına gelen o soruyu ben de buradan sorayım, şimdi o öğrencilere ne olacak Sanatçının değerli ailesinin bu konuda mutlaka bir düşüncesi vardır. Ama Volkan Konak'ı seven, onunla yol arkadaşlığı yapmış olan diğer sanatçıların da bu burslara katkıda bulunması gerektiğine inanıyorum. Belirli bir zaman geçtikten sonra, Volkan Konak'a saygı gecesi yapılsa, onun şarkılarını sanatçı arkadaşları söylese, o konserden elde edilen gelirle de bir burs fonu oluşturulsa fena mı olur Hatta bu konserin kaydı yapılsa, sonra da bir albüm olarak piyasaya verilse, böylece sürekli bir telif geliri elde edilse şahane olmaz mı Bu konseri düzenleme yetkinliğine sahip çok sayıda organizatör, menajer, yapımcı var ülkemizde. Bu öğrencilerin eğitiminin yarıda kalmaması gerek. Hadi bakalım, kollar sıvansın, Volkan Konak'ın öğrencileri okutulsun.

KİMSE SAHNEDE ÖLMESİN

Metin Arolat da Volkan Konak gibi konser sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti, hatırlarsınız. Geçenlerde Mirkelam, "Ben de sahnede ölmek istiyorum" diye açıklama yaptı ama siz bunu pek ciddiye almayın. Çünkü bu romantik söylem pek de iyi bir şey değil. Hem Konak olayında hem de Arolat olayında konser mekanında bir sağlık ekibi bulundurulsaydı belki her ikisi de şu an aramızda olacaktı. Üstelik bu çok da zor bir şey değil. Sanatçılar, konserden önce menajerleri aracılığıyla isteklerini belirten bir liste veriyor ya, o listeye artık mutlaka sağlık ekibi yazılmalı. Volkan Konak'ın hastaneye sevki 1 saat sürmüş. Bunun yarım saati sahnede, yarım saati yolda geçmiş. Oysa konserin verildiği otelin kapısında bir ambulans olsa, o ambulansta görevli sağlık ekibinin elinde bir elektro şok cihazı olsa durum çok farklı olabilirdi. Umarım, diğer sanatçılar bu olaydan bir ders alır da, bundan sonra çıkacakları her konsere bir sağlık ekibi talep eder.

ZAP SUYU'NDAN GÖL YAPACAKLAR

Uluslararası projelere imza atan bir Türk şirketi olan RAMS, Irak'ın Erbil kenti için planladığı yeni proje için Burak Özçivit'i reklam yüzü olarak seçti. Özçivit zaten o bölgede çok sevilen bir isim. Ortadoğu ülkelerinde hatırı sayılır bir hayran kitlesi var. Kendisi de oralarda olmayı seviyor, sık sık Ortadoğu'daki davetlerde, galalarda boy gösteriyor. "Nasıl bir proje bu" diye şöyle bir baktığımda ilginç ayrıntılar buldum. Erbil, bozkırın ortasına kurulmuş bir kent. Yeşil alan yok denecek kadar az ve Ortadoğu kentleri arasında hava kirliliğinde 11. sırada. Projede, Türkiye'den doğup Irak topraklarına uzanan Zap Suyu'nun büyük önemi var. Projenin yapıldığı alan Zap Suyu'da 37 kilometre uzaklıkta. Ancak firma Zap'tan boru hatlarıyla getireceği suyla 300 bin metrekare büyüklüğünde bölgenin en büyük yapay göletini yapacak. Göletin çevresi tamamen yeşillendirilecek. Yeşil alan miktarı da 300 bin metrekare. Bu yeşil alan ile Erbil'in hava kirliliğine çözüm getirilmesi de planlanıyor. Projenin diğer detayları da Erbil'de Dubai görünümlü bir yerleşim biriminin ortaya çıkacağını gösteriyor. Burak Özçivit'in reklam yüzü olduğu diğer proje de Kazakistan'ın başkenti Almatı'da. Kentin en yüksek binası inşa ediliyor. 44 katlı bu gökdelende yok yok. Ama en önemlisi binanın 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı olduğu bir tatbikatla test edilmiş. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'de de böyle tatbikatların yapılması çok güzel olmaz mı