Makam meselesi -5

Makama tahammül

Mana yükseldikçe makam yükselir. Yükselen makamın hâllerine tahammül gerekir. Tahammül edemeyen ruh, "Enelhak" diye feveran eder, hâlini haykırır.

Allah, mutlak güzeldir. Allah'ın perde arkasında olması, tecellisine hiçbir canlının tahammül edememesinden kaynaklanmaktadır.

Barla Lâhikası'nda 124. sıradaki mektupta Asım Bey (rh), ney hakkında bir rivayetten bahseder. İfadesi şöyle: "Temsilde hata olmasın, Hazret-i Mevlâna'nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali'nin (Kerremallahu Veçhehu) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka ne idi Farkı nerededir ki, o ney, o kuyudan hâsıl olan kamıştantır..."

Risale-i Nur'u, o saklanamaz sır olarak gören rahmetli Asım Bey'in coşkun duygularından hareketle, biz de bu manalardan mülhemen, kalbî tulûatla hâsıl olan terennümde bulunduk...

Neyden feveran eden sırlar ile alâkalı bu hikâyerivayet Ferîdüddin-i Attâr'ın (1145-1221), Mantıku't-tayr isimli eserinde ve Mevlâna'nın Mesnevî'sinde geçtiği gibi başka eserlerde de işlenir.

Rivayete -şimdilik kaydıyla- kaynak gösteremiyoruz. Ancak bu gibi rivayetlerde kıssanın doğruluğundan ziyade alınacak hisseye dikkat edilmelidir. Bu kıssadaki hisse ise bazı marifet sırları herkes tarafından anlaşılamaz ancak ehli olanlar anlayıp o sırların zevkine varabilirler. Varabilenlerin de taşmamaları bir hayli zordur.

Ne idi o sır Risale ile alâkası nedir

Hz. Ali (ra), Resul-i Ekrem'den (asm) bazı sırları işitir, gizli tutması tembihlenmesine rağmen tahammül ne mümkün. Sırrın azamet ve haşmetine dayanamaz. Eve gelir, gözüne uyku girmez. Hâlini gören Fatma'ya (ra) net cevap veremez. Nihayet gece evden çıkar. Medine sokaklarında divanecesine dolaşır. İçi coşmaktadır, bir kuyuya rast gelir, eğilir ve bütün kuvvetiyle haykırır: "Ey Kuyu! Bugün Hazret-i Peygamber (asm) bana şu şu sırları verdi."