Europa Star ve Çin saat devrimi

Europa Star, 1927'de saat meraklısı Hugo Buchser tarafından İsviçre'de kurulan, dünya saatçilik sektörüne ışık tutan ve halen yayımlanan dünyanın en eski ikinci saat dergisi. Halen yayımlanan en eski saat dergisi ise 1858'den beri aylık çıkan Horological Journal isimli hakemli bir dergi. Europa Star ise çok daha ilginç bir dergi çünkü yayıncı Serge Maillard şirketin dördüncü neslinin temsilcisi ve kendisinden yardım istediğimde hemen sorunumu çözen müthiş bir yayın yönetmeni.

Ben bu güzel dergiyi yıllar önce ilk kez 130 yıllık tarihi olan Tevfik Aydın firmasının üçüncü kuşağı Ömer Aydın'ın ofisinde görmüştüm. Merakla hemen karıştırmaya başlayınca da üzerine konuşmuştuk. O gün bugündür Europa Star dergisini çok severim. Hem geleneksel saatçilik hem de teknolojik yeniliklere dair kapsamlı analizlerle küresel saat endüstrisinin gelişimini 98 yıldır yakından takip eden dergi; İngilizce, Fransızca, Rusça, İspanyolca ve Çince yayımlanıyor, yılda 5 sayı çıkıyor ve 170 ülkede abonesi var.

Çin pazarıyla ilgili özel sayıları ve saha raporlarıyla bu bölgedeki dönüşümleri de izleyen Europa Star, 1990'lardan beri Çin'in saat endüstrisindeki yükselişini ayrıntılı şekilde inceliyor. Hong Kong Saat Fuarı'nda tesadüfen aynı masaya oturunca tanıştığım gazetecilerden biri de Europa Star dergisinin Çin muhabiri Xue Yang hanımefendiydi. Hemen dergisini ne kadar çok sevdiğimi söyledim. Bileğinde harika bir saat vardı, bakmak istedim o da bendeki kronografı inceledi. Fuardan sonra da kendisiyle uzmanı olduğu Çin saat endüstrisinin güncel durumu, gelişim yönleri ve küresel etkilerini konuştuk.

İlk sorum Çin saat sektörünün genel durumu üzerineydi. Son yıllarda Çin'in saat ve saatçilik endüstrisi dikkat çekici bir büyüme ve dönüşüm sürecinden geçtiğini söyleyen Yang, geleneksel hassas üretim ile akıllı teknoloji inovasyonu bir arada gelişerek özgün bir yapı oluşturduğunu, akıllı saat segmentinin de sektörün en önemli büyüme motorlarından biri haline geldiğini anlattı. 2024'te Çin, dünya genelindeki giyilebilir bilek cihazları pazarının %30'unu oluşturarak en büyük pazar konumuna ulaşmış. IDC verilerine göre, 2024'te sadece Çin'de satışlar 30 milyon adedi aşmış, bu da yıllık %23'lük bir artış anlamına geliyor. Huawei ve Xiaomi gibi markalar %60'ın üzerinde pazar payına sahip. Bu ürünler artık sadece zaman gösteren araçlar değil; sağlık takibi, mobil ödeme ve bağımsız iletişim gibi gelişmiş özelliklerle donatılmış giyilebilir cihazlar olmuş. Geleneksel mekanik saat segmentinin ise yüksek kaliteye yönelerek farklı bir gelişim çizgisi izlediğini söyleyen Yang, Seagull ve Fiyta gibi markaların teknolojik atılımlar sayesinde ortalama fiyat seviyelerini yükseltmeyi başardığını, yerli saat firmalarının yatırımlar sayesinde artık karmaşık mekanizmalar üretebildiğini anlattı.

Bu gelişmeler ışığında, Çin saat endüstrisinin gelecekte nasıl bir yön izleyeceğini sorduğumda ise, sektörün üç ana eksende dönüşüm geçireceğini belirtti: mekanik saatlerde yüksek kaliteye geçiş, akıllı saatlerde uzmanlaşma ve hizmet odaklı ekosistemlerin gelişimi. Söz Çin dışındaki pazarlara geldiğinde ise Yang, İsviçre saat endüstrisinin son dönemde bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Mayıs 2025'te İsviçre'nin toplam saat sevkiyatı %9,5 azalmış. Çin ana karasına yapılan ihracat %17,4, Hong Kong'a yapılan ihracat ise %12,6 oranında düşmüş. Hong Kong'un İsviçre saatleri için önemli bir pazar olma rolünün değiştiğini de ekleyen Yang, son yıllarda büyüme yavaşlasa da Hong Kong'un tarihsel olarak Asya'ya açılan bir kapı olması nedeniyle önemli bir konumda olduğunu ancak perakende sektöründeki yeniden yapılanmalar nedeniyle Hong Kong'un sektördeki rolünün "ticaret geçiş noktası"ndan "ekosistem inşası"na doğru evrildiğini söylüyor.