Uzun zamandır cevabı aranan "Dünya nereye gidiyor" sorusuna nihayet çılgın da olsa bir cevap geldi. ABD Başkanı Trump işi uzatmadı ve süreci hızlandıran "ticaret savaşları"nın düğmesine bastı. Neye yol açacağını bilmediğini söyleyenler olsa da bu doğru değil. Trump, dünyayı sarsacağını adı gibi biliyordu ve öyle de oldu.
Önceki gün Başkan Erdoğan da bu hamleyi "küresel kasırga"ya benzetti:
"Büyük-küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı bir yaklaşım olmayacaktır."
Tam bugünlerde Türkiye, dünyanın gündemini yakalayan "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" temasıyla Antalya Diplomasi Forumu'nu düzenliyor ve dünyaya barış çağırısı yapıyordu.
O çağrı çok önemli olduğu için de dünyanın 140 ülkesinden devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar ve sivil toplum örgütleri Antalya'da buluşuyor ve adı konulmasa da baştaki o sorunun cevabı aranıyordu.
Gerçekten herkesin az çok canını acıtacak hatta yakacak bir kasırganın geleceği belliydi ama sonrasının ne olacağını kestirilemiyordu.
Siyasetçiler bir yana dünyadaki bu belirsizliğin nereye varacağı konusunda siyaset bilimciler, filozoflar ve akademisyenler de net değildi. Kafalara takılan onlarca soru vardı.
O soruların bir kısmını, dünyayı ve Türkiye'yi yakından izleyen, enerji alanında da uzmanlığıyla bilinen Mehmet Öğütçü'yle konuştum.
Atina'da yakaladığım Öğütçü önce ABD Başkanı Trump'a ilişkin çarpıcı bir tespit yaptı:
"Trump geri döndü. Yalnızca Beyaz Saray'a değil, uluslararası düzenin tam kalbine...
Şurası netleşti: Trump ve arkasındaki güçlü koalisyonun ABD'si artık sistemi ayakta tutmaya değil, yerleşik düzeni bütünüyle dağıtarak gücünü yeniden tanımlamaya odaklı.
Başarılı olur olmaz ayrı bir tartışma konusu ama 'İki adım ileri bir adım geri' mehter marşıyla yürüyüşüne devam ediyor."
Bu dönemde küresel kurumların etkisini yitirdiğini ve güven vermediğini de söylüyor. Bu yüzden de "Tıpkı AB, Çin, Rusya, Hindistan gibi Türkiye'nin de kendi konumunu yeniden tanımlamak bakımından yanıtlaması gereken bazı kaçınılmaz kritik sorular var" diyor.
Sonra da yeni ittifaklardan NATO'nun dağılmasına, AB'den iklim krizine kadar birçok alanla ilgili şu soruların üzerinde düşünülmesi ve cevap aranması gerektiğini söylüyor:
1. ABD'nin küresel liderliği artık