Türkiye, dünyanın enerji merkezi olma yolunda

Dünyada küresel güç dengeleri değişirken, enerji ve teknoloji üzerinden güç savaşları da bütün hızıyla sürüyor. Bu da enerji kaynaklarını, enerji yollarını ve teknolojide fark yaratacak kritik madenleri vazgeçilmez kılıyor.
Türkiye son yıllarda bu iki alanda da tarihi hamleler yaptı. Çok geriden başladığımız bir yarıştı bu. Yarışta olmamamız için de iç ve dış güç odakları birlikte hareket etti. Özellikle içerideki güç odakları atılan her adıma karşı çıktı. Geçmişte bu direnci kırmaya çalışan siyasi aktörler çıksa da hiçbiri etkili olamadı.
İç cephe paramparçaydı. Sadece siyasette değil, otomobil veya insansız hava aracı yapmakta ya da petrol veya doğalgaz aramakta bile kutuplaşmıştık. Yakın tarih olduğu için İHA ve SİHA'lar ya da Togg için neler söylendiğini biliyorsunuz. Utanç verici ama hâlâ "Yapamazsınız" diyen siyasetçiler siyaset yapmaya, "Nerede o fabrika" diye yırtınan gazeteciler de gazetecilik yapmaya devam ediyor.
Bu arsız iç direnişçileri en yoğun biçimde enerji alanında görüyoruz. Son yılların en önemli keşfi Karadeniz doğalgazını bile dillerine doladılar, demediklerini bırakmadılar. Benzer bir karşıtlığı daha doğrusu düşmanlığı Akkuyu Nükleer Santral yapımında gördük. Türkiye'nin 70 yıllık hayaliydi bu... Bütün bu iç itirazlara rağmen Türkiye bugün enerji ve maden kaynaklarını değerlendirmede bambaşka bir noktaya geldi.
Önceki gün Ankara'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'la buluştuk. O buluşmada, günlük enerji fiyatlarından nükleer enerjiye, Somali'de petrol aramadan Irak'taki Kalkınma Yolu Projesi'ne kadar enerjiyle ilgili birçok şeyi konuştuk. Dikkatimi çeken birkaç konunun altını çizmek istiyorum:
BERAT BEY'İN POLİTİKASI
"2016 yılından sonra Berat Bey'in (Albayrak) ortaya koyduğu bir politika vardı. Onun içerisinde bizim en çok zorlandığımız şey, zihinlerdeki 'Biz bunu yapabilir miyiz' bakış açısıydı. Çok şükür biz onu başardık. Bütün bunların yapılabilmesinin arkasında çok güçlü bir siyasi irade ve çok güçlü bir lider var. 1.5-2 yıl süren hükümetlerle bunu yapma ihtimaliniz yok. Gabar'ı terörden temizlemeseydik, Kuzey Irak'ta askerimiz olmasaydı faaliyetlerimiz kesintisiz bir şekilde sürmezdi."
AKDENİZ'DE AB YAPTIRIMI
"Mart 2016 bizim Akdeniz'le ilgili toplantı yaptığımız ilk tarihtir. Akdeniz'de biz bir metre sondaj yapamazdık. Örtülü olan-olmayan yaptırımlarla Akdeniz'de ilk lokasyonu bitirdik. Lokasyonumuzu değiştirdiğimiz anda herkes bize 'Biz gidiyoruz' dedi. Kendi başkentlerinden, kendi dışişleri bakanlıklarından aldıkları telefonlarla bizi terk eden yabancı şirketler oldu. Türkiye Petrolleri'nde bizim hâlâ iki arkadaşımız Avrupa Birliği'nin yaptırım listesinde. Bu süreç böyle bir süreçti ama hamdolsun hallettik."
9 DERİN DENİZ SONDAJI
"Türkiye'nin dışa bağımlılıktaki en önemli iki kalemi petrol ve doğalgaz. Biz farklı bir bakış açısıyla bunları aramalıyız dedik ve denizlerimize yoğunlaştık. 2016'dan başlayarak Türkiye şu an dünyanın en modern filolarından birisini oluşturdu. Biz o dönem bu gemileri çok uygun şartlarda aldık. İlk arama kampanyamızın en önemli yeri Akdeniz'di. 9 derin deniz sondajı yaptık. Akdeniz'de aramaya başladığımızda beraber çalıştığımız servis şirketlerinin birçoğu bizi terk etti. Yani gemilerimiz olmasaydı biz sondaj yapamazdık."
AKKUYU SANTRALİ KİMİN
"Biz Akkuyu'da bir nükleer santral yapıyoruz. Ruslar yapıyor o nükleeri. Buradaki şirketin çalıştığı hukuki rejim, Türk hukuki sistemine tabi.