'MHP'yle ilgili de patlat, geç'

Günlerdir Ankara Emniyeti'nde içinde müdürlerin de olduğu kirli bir operasyon tartışılıyor. Şu çok açık; ortada özel bir yapı var ve en basit yaklaşımla "hukuk dışı"na çıkıldığı için şu anda Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik dâhil 7 kişi tutuklandı.
Zaten bu köşede ilk kez kamuoyuna aktarılan bilgilerde de bir mafya itirafçısı üzerinden polis müdürlerinin esas amaçlarının ne olduğunu anlatmıştık:
"Bu noktaya gelmesinin ve bir skandala dönüşmesinin esas nedeni, Ankara Emniyeti'nde bu grubun, siyaset ve siyasetçilere derin bir operasyon hazırlığı içinde olmaları iddiası..."
Sonra da "siyasete kumpas" başlığı altında eski ve yeni AK Partili siyasetçilerin adını vermiş ve şöyle yorumlamıştık:
"Tıpkı FETÖ gibi şu anda görevde olan polis müdürleri, bir mafya aparatına ifade verdirerek adı geçen siyasi aktörleri suçlayacak."
Peki şimdi nereye geldik
Önce şunu hatırlatalım; iktidara yakın olduğu varsayılan birkaç gazeteciyle birlikte başta CHP'li aktörler ve fondaş medyası canhıraş bir biçimde günlerdir bunun bir "darbe" olmadığını, hatta asıl darbeyi mafya mensuplarının çektiğini yazıp duruyor. Yani o polis müdürlerine, mafya tetikçisi Serdar Sertçelik'i kaçırtan, onu arayıp siyasiler hakkında "Şöyle ifade ver" dedirten de bizzat mafyaymış.
Beklenen mülkiye müfettişlerinin hazırladığı 84 sayfalık rapor bu tezi savunanları acayip heveslendirdi. "Böyle darbe mi olur" deyip esip gürlemeye başladılar. Aslında kimse açık açık bir darbeden söz etmedi. İlk yazımda olayı; darbe dinamiğini harekete geçiren "siyasete kumpas" diye nitelemiştim. Ama birilerinin işine gelmedi ki siyasete kumpas üzerinde durmadı.
Rapor bile bunu görmezden geldi ve olanları; "Suçu, suçluyu kayırma" ve "Göreve ilişkin sırrı açıklama" gibi basite indirgedi.
İlginç değil mi Aralarında Organize Şubeden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı da dâhil koca koca polisleri, paçoz bir mafya tetikçisi tuzağa düşürecek, onlara siyasilerin ismini verdirecek Bunu aklınız alıyor mu
İşin bu kadar basit olmadığı çok açık.
Mesela mülkiye müfettişlerinin, Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'a, "Telefon konuşmalarında bahsettiğin iki isim kim" diye sorunca Demircan şu isimleri veriyor: "Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan..."
Bunu kabul ediyor. İyi de bu iki ismin,