Türkiye, rahmetli Attila İlhan'ın deyimiyle "Tanzimat kafalı" aydın ve siyasetçilerin tasallutundan bir türlü kurtulamadı. Ne zaman ekonomik veya siyasi bir hamle yapsa karşısına bu Batıcıdarbeci zihniyet çıktı.
Cumhuriyetin ilk çeyrek yüzyılı bir yana, ülkenin uçak fabrikaları dâhil bütün sanayi hamleleri bu zihniyet tarafından engellendi. Son yıllarda bu zihniyet daha pespaye bir hâl aldı ve açık açık Türkiye karşıtı bir pozisyon üstlendi. İHA, SİHA gibi savunma sanayii hamlelerine de Karabağ, Libya ve Suriye politikalarına da karşı çıktı.
Bu zihniyetin son savunucusu da CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldu. Artık ne diyeceğini, nasıl bir siyaset izleyeceğini şaşırmış durumda. Yerel seçim sonrası en azından dış politikada Türkiye eksenli bir siyaset izleyeceğini söyledi ama ya korktu ya da aslına döndü ki bugün son 13 yıla damgasını vuran eski genel başkanıyla aynı çizgiye geldi.
Suriye siyasetinde çuvalladığı gibi elde ettiği yüzde 38'lik oy potansiyelini de yüzde 30'ların altına düşürdü. Daha vahimi, parti paramparça ve her kafadan bir ses çıkıyor. O da çaresizce marjinal solun çıkmaz sokağına girip, "Bir milyon kişi meydanlara iner, rejim değişir" gibi darbecileri bile aratan bir çağrı yapıyor. Tersini söyleme gereği bile duymuyorum; çünkü Gezi kalkışmasında milyonların meydanlara inerek "darbecilere" nasıl bir cevap verdiği görüldü.
Özel ve ekibi öyle zor bir durumda ki kendi partisinde bile otoritesi tartışılıyor. Bir süre önce Oğuz Kaan Salıcı'nın da katıldığı muhalefet hareketi yeni bir şey söylemese de etkili olmaya başladı. Bugünlerde açıklanması beklenen imzacı milletvekillerinin içinde yer aldığı bu muhalefetin tek hedefi de Özgür Özel'in genel başkanlığını sarsmak...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun çevresinde başlayan bu kampanya, son anda imza vereceği söylenen iki ismin, Engin Altay ve Gürsel Erol'un katılmasıyla daha da ilginç bir hâl aldı. Çünkü bu iki ismi CHP kamuoyu kurultay sürecinden iyi tanıyor. Kurultayda Ekrem İmamoğlu'nun divan başkanı seçilmesinde bu ikilinin ciddi katkısı oldu. Hatta kurultay sonrası Kılıçdaroğlu'nun yenilgisi de bu hamleye bağlanıp eleştirildi.
Şimdi Özgür Özel karşıtı kampanyaya imza vermeleri bu nedenle manidar bulunuyor ve İmamoğlu'nun bir hamlesi olarak yorumlanıyor. İkilinin İmamoğlu ile yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Hatta Gürsel