İngiliz parmağı

Siyonist İsrail'in İran'a saldırısı şaşırtıcı olmadığı gibi sadece rejim değişikliğiyle de ilgili değil. Bölge 100 yıl sonra bir kez daha emperyal güçlerin "paylaşma" planıyla karşı karşıya. Bu da Netanyahu denilen savaş suçlusunun boyunu çok çok aşıyor. O, olsa olsa bir aparat olabilir. ABD ve Batı'nın desteği olmadan İsrail'in böyle bir işe soyunması mümkün değil. İşin bam teli tam da burası.
Bu yüzden içinden geçtiğimiz zaman diliminde kimin veya kimlerin savaş istediğine bakılmalı. Mesela Ukrayna-Rusya savaşı, 2022'de İstanbul görüşmeler yoluyla bitirilebilirdi. Ama İngiltere devreye girdi ve savaş uzadı.
Ardından 3 yıl sonra yine İstanbul'da Rusya-Ukrayna heyetlerinin buluşmasından bir gün önce Rusya içlerine kadar girip yapılan drone saldırısına bakın. Bir buçuk yıl bekleyeceksin ve tam o güne denk düşüreceksin. Hiç tesadüf değil ve büyük oranda İngiltere merkezli "küreselcileri" işaret ediyor.

TRUMP AMERİKA'SI DA ŞAŞKIN
Bu tablo bırakın Rusya'yı, Putin'i, fark ettirmiyorlar ama "Trump Amerika"sını bile şaşırttı.
Dönün İsrail'in 13 Haziran gecesi İran'a yaptığı "terör" saldırılarına bakın. Ukrayna'nın Rusya'nın içlerine kadar sızan drone saldırılarının bire bir kopyası gibi. Çünkü ikisi de aynı aklın ürünü.
Üstelik ABD-İran nükleer görüşmeleri sürecekken bu saldırılar gerçekleşti. Saldırı sonrası dikkat ederseniz, Başkan Erdoğan müthiş bir telefon diplomasisi yürüttü ve İran Cumhurbaşkanı'ndan ABD Başkanı'na, Mısır Devlet Başkanı'ndan Pakistan Başbakanı'na çok sayıda liderle görüştü.
Sadece son 24 saat içinde ABD Başkanı Trump, Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'la ikişer kez görüşerek şu talebin altını ısrarla çizdi:
"Bir an önce müzakere masasına dönülmeli."
Çünkü birileri müzakereden kaçıyor. Siyonist Netanyahu'nun, bu savaşa kendisini kurtarmanın bir aracı olarak baktığı, dikkatleri Gazze'deki soykırımdan uzaklaştırmaya çalıştığı biliniyor ama İran'a saldırmanın ve olup bitenlerin bundan ibaret olmadığı da biliniyor.
ABD Başkanı Trump'ın yaklaşımları da bunu doğruluyor. Hatırlayın çatışmanın ilk anından itibaren Trump, bir adım ileri iki adım geri bir tavır izledi. ABD'nin İsrail'e destek vereceğini söyledi ama döndü, "Bu gece İran'a yönelik saldırıyla ABD'nin hiçbir ilgisi yok" dedi. Onunla da yetinmedi, Hindistan ve Pakistan'ı ikna ettiğinden, Mısır ile Etiyopya arasındaki gerginliği giderdiğinden söz edip şunu ekledi: