CHP'liler neden şaşırmadı

CHP'nin F-Tipi dediği, daha sonraki tanımıyla da FETÖ ile ilişkisi 17-25 Aralık 2013'teki yargı darbesinden sonra çok tartışıldı. Çünkü CHP, bu kirli yapının yasadışı elde ettiği bütün verileri hiç sorgulamadan kullandı. MİT TIR'ları dahil Türkiye'ye yönelik bütün operasyonlarına destek verdi, hatta foncu medyasıyla birlikte FETÖ'cülerin kapılarında bile yattılar. Aslında bu ilişki birdenbire ortaya çıkmış değil, bir arka planı var. Kasım Gülek, Bülent Ecevit, Hikmet Çetin ve İsmail Cem ile Gülen'in gizli-açık ilişkisi bir yana, dönüm noktası Deniz Baykal'a yönelik kaset operasyonuydu. O operasyonla CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu dönemi başladı. Bir anlamda CHP Milletvekili Yılmaz Ateş'in deyimiyle, CHP'nin "FETÖ'ye teslim olma" dönemi. Bu ilişki öyle gizli saklı da yürütülmedi. 2012 Şubat'ından sonra ikili görüşmeler başladı, yurt dışı gezilerine Adnan Keskin gibi klasik CHP'lilerin de katıldığı bir süreçti bu. Derin ilişkinin mimarı da bizzat Kılıçdaroğlu'ydu. Bu süreçte, Kılıçdaroğlu'nun Bosna ve ABD gezilerine alınmadıkları için Sözcü ve Halk TV bile tepki göstermişti. Ama nedense dışlanan birkaç ulusalcı dışında kimse bu gidişatı sorgulamadı. TEK SORUMLU KILIÇDAROĞLU MU Faik Öztrak, Faruk Loğoğlu, Engin Altay, Engin Özkoç, Sezgin Tanrıkulu, Gökhan Günaydın gibi mangalda kül bırakmayan CHP'li aktörlerin hepsi Kılıçdaroğlu ile birlikte New York'taydı ve FETÖ'cülerle bir araya gelip, "AK Parti iktidarını nasıl yıkarız" hesabı yaptılar. Hepsi de hızlı bir şekilde F-Tipi'ni unutmuş, bizzat kendilerinin "CIA ajanı" dediği FETÖ ile "dost" olmuşlardı. Bu nasıl bir ilişkiydi CHP gibi laik, kendi deyimleriyle solcu bir parti nasıl olur da ABD'nin korumaya aldığı, kullandığı kirli bir yapıyla ilişki kurardı Bu CHP'lileri, onların referans aldığı aydınları rahatsız etmiyor mu Diyelim tek bir kişi, mesela Kılıçdaroğlu böyle bir ilişki kurmuş olsa şaşırtıcı olmaz. Ama bütün bir CHP yönetimi bu ilişkinin içindeyse ne diyeceğiz Ortada bir "suç ortaklığı" mı var yoksa geçmişe dayanan daha derin bir Atlantik örgütlenmesinin açığa çıkmış hâli mi emin değilim. Bu basit bir ittifak veya oy devşirmeyle açıklanamaz. NOTLARDA BAYKAL'LA