CHP'de 'ihanetin anatomisi'

Bugün Beşiktaş Belediyesi'ndeki "yolsuzluk" iddianamesi açıklanıyor. İBB iddianamesi de yakında geliyor. Bu iki iddianame CHP'nin nereye sürüklendiğinin fotoğrafını ortaya koyacak.
Ancak CHP yönetimi hâlâ nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığının farkında değil. Bu nedenle sona yaklaşılırken olup bitenleri daha önceki bir yazımı yenileyerek hatırlamakta yarar var.
CHP'nin son yıllarda yaşadığı kadar derin, katmanlı ve çok aktörlü bir ihanet hikâyesi daha önce hiç yaşanmadı. İhanet edenin ettiğiyle kaldığı değil, aksine birbirini gammazlayarak kendi koltuklarını kurtarmaya çalıştığı bir sürece tanıklık ediyoruz.
Bu tablonun ilk fragmanını "Hançerlendim" diyerek bizzat bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu duyurmuştu. O hançer hiç unutulmadı. Sonra roller değişti ve benzer bir feryat Silivri'den Ekrem İmamoğlu'ndan geldi: "Beni betona gömmek istiyorlar..."
Ne var ki asıl mesele, bu iddialı cümlenin arkasına saklanan "gerçek"ten ibaret: İmamoğlu'nun kurduğu özel çıkar ağı artık çöktü ve o çöküşün molozları altında, bir zamanlar en güvendiği isimler birbirini ezerek hayatta kalma çabasında. Suç dosyaları kalınlaştıkça, sırdaşlar ihbarcıya, danışmanlar itirafçıya dönüştü. Bu yaşananlar bir siyasi mağduriyet hikâyesi değil; bu bir sistem çöküşü. Ve bu sistemin kurucusu bizzat kendisi: Rüşvet, usulsüzlük, ihale oyunları... Başkan Erdoğan'ın deyimiyle "yağma düzeni"nin içyüzü artık ortada.


BELGELİ İTİRAFLAR
İmamoğlu'nun A Takımı'ndan neredeyse itirafçı olmayan kalmadı. Paraya boğulan, siyasi olarak parlatılan isimlerin dosyaları birer birer açıldı. Bugün etkin pişmanlık sırasına giren bu kişilerin üzerine gidilmeseydi; kim bilir yarın bakan, müsteşar ya da büyükelçi yapılmak üzere hazırlanıyor olabilirlerdi. Çekirdek ekibin önemli ismi Ertan Yıldız: "Ekrem İmamoğlu tüm parasal sistemi doğrudan takip ederdi. Tahsilatlar Fatih Keleş'te toplanırdı. Bu paralar Florya'daki başkanlık konutuna getirilirdi."
Sıvacılıktan "finansal büyümeye" hızlı bir geçiş yapan Adem Soytekin: "Fatih Keleş'ten alınan paraların bazı milletvekillerine devredildiğini biliyorum. Turan Taşkın Özer, İmamoğlu'nun talimatıyla bağış makbuzu talep etti, biz de verdik."
İronik ama gerçek: Sarıyer'de değeri 50 milyon doları aşan villaları sadece 15 milyon liraya İmamoğlu İnşaat'a devreden kişi Ali Nuhoğlu...