İstanbul Üsküdar Vaniköy'deki Boğaz'a bakan kaçak villa olayı, çevre hassasiyeti konusundaki çifte standardı hatta ikiyüzlülüğü çok net biçimde ortaya koydu.
İçinde kaçak bina var, ağaç katliamı yapılmış, ilgililer tarafından göz yumulmuş hatta korunmuş tam anlamıyla bir skandal... Daha beteri, milyon dolarlık bir kıyağın ne karşılığı yapıldığına dair iddialar da yenilir yutulur gibi değil.
Bu tablo sadece bir siyasi ekibin ihmalini değil, topyekûn bir siyasi zihniyetin çürümüşlüğünü gösteriyor. Birkaç ağaç uğruna ülkeyi yangın yerine çevirenler, enerji arayışlarına bile çevre hassasiyetiyle karşı çıkanlar, orman yangınlarını siyasete alet edip susmayanlar, ne yazık ki bu olay karşısında suspus oldular. Tıpkı Ege ve Akdeniz kıyılarının CHP'li yerel yöneticiler tarafından yoğun yapılaşmayla yaşanmaz hâle getirilmesi karşısında sustukları gibi...
'BU ZİRVEDİR ÜSTÜ YOKTUR'
Aynı şey bu kez, ülkenin gözbebeği Boğaziçi'nde Rus oligarkı Boris Borisenko'ya ait ormanlık arazide kaçak yapıya göz yumularak yapılacaktı. Ancak başaramadılar, Üsküdar'ın bir önceki Belediye Başkanı Hilmi Türkmen doğa katliamını kamuoyuna duyurarak engel oldu.
Türkmen'in şu sözleri ibretle okunmalı:
"Vaktiyle merhum bir bakanımızın eşi tadilat yapacağım diye bizden izin istemişti, kat atıldığını fark edip durdurmuş, yıkmıştık yapıyı. Bizim zamanımızda tek çivi çakılmasına izin vermedik Boğaz öngörünümüne. Şimdi orman kesip villa yapıyorlar! Bu zirvedir, daha üstü yoktur, genel durumun vahametini siz düşünün.
Tüm kamuoyuna sesleniyorum; kaçak yapıları yıkıyoruz diyerek ters algı yaparken, aslında korkunç bir talana imza atılıyor İstanbul'da. En büyük örneği işte budur. Vaniköy'de, dünyanın en değerli emlak bölgelerinden birinde bu kadar cüretkâr biçimde buna göz yumanlar, gözden biraz uzak yerlerde neler yapıyor, orasını da siz düşünün. Trol şebekelerinin, fondaş medyanın yalanlarına, sizi kandırmasına izin vermeyin."
Bu aslında ilk değil, bırakın gözden uzak yerleri, birkaç yıldır Sabah Gazetesi ısrarla yazdığı hâlde, Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu'nun Boğaz'a nazır villası da kaçak büyütüldü. Şu hâle bakın, Mahiroğlu, 2020 yılında 4.5 milyon dolara satın aldığı 90 metrekarelik villayı, mühürlendiği hâlde 100 metrekare ekleyerek 190 metrekareye çıkardı ve dur diyen olmadığı gibi fondaş medya haber bile yapmadı.