Avrupa'daki 'dıj güçler'

Gerçekten tuhaf zamanlardan geçiyoruz ve inanılmaz gariplikler yaşanıyor. Daha ne gariplikler göreceğiz Allah bilir. Geçen ay Avrupa'nın göbeğinde Slovakya Başbakanı Robert Fico'ya suikast yapıldı. Suikastçı 71 yaşında solcu bir Slovak'tı. Fico hükümetinin politikalarını beğenmediği için silahla saldırmış ve ağır yaralamıştı. Başbakan Fico ölümden döndü ve döner dönmez de çok çarpıcı bir açıklama yaptı:
"Bana suikast yapan kişiyi affediyorum... Yabancı STK'ların desteklediği muhalefet ve medya bana yapılan suikastı küçük gösterebilir. Bana suikastı yapan bir deli değildi. Muhalefetin nefreti körüklemesinin sonucuydu. Demokrasi, fikirlerin özgürce ve uygarca yarışabilmesidir. Bana yönelik suikasttan muhalefet, medya, yabancı STK'lar, Brüksel ve NATO sorumlu..."
"Solcu" suikastçı yerine "darbeseverliği" koyarsak ne kadar da bize benziyor. Muhalefet ve medyanın "suikastı" tıpkı bizdeki "17-25 veya 15 Temmuz" darbe girişimlerini görmezden gelip küçültmeleri, muhalefetin nefret dili, fonlanan STK'lar, Brüksel ve NATO ittifakı... Kısaca hikâye, bizde çokça alay edilen "dıj güçler..." meselesiyle bire bir örtüşüyor.
Bu aslında yeni de değil. Rahmetli Menderes'ten bugüne hep aynı kirli hikâye yaşandı. 60'tan itibaren yapılan bütün darbelere ağırlıkla laik ve solcu aydınlar destek verdi. Darbenin arkasında da Gladyo'suyla ABD ve Batı Bloku vardı. Demirel de aynı numarayla iktidardan indirildi. Solcuların "Morrison Demirel"ine darbeyi ABD yaptırdı ama destek veren yine laik ve solcu aydınlardı. Aynı şey şimdi Avrupa'nın göbeğinde biraz kılık değiştirerek yaşanıyor.
Solcu suikastçı; ABD, AB ve NATO karşıtı politikalarını beğenmediği Başbakan Fico'yu silahla ortadan kaldırmak istedi. Suikasta uğrayan Slovakya Başbakanı Fico da açık açık suikastın arkasında Brüksel'in, NATO'nun olduğunu işaret etti. Herhalde "dıj güçler" AB ülkelerine "ihraç" edildi. Ne de olsa bizde muhalefete destek veren, medyalarını fonlayan, Gezi gibi kalkışmalara veya FETÖvari darbelere destek veren öyle bir