Bütüncül bakış Nazar-ı küllî

İnsan mutlu ve başarılı olmak istiyorsa, kâinat kanunlarına uygun davranması, muhalefet etmemesi gerekiyor. Yoksa evrende dönen çarkların kanunların altında ezilir.

Bilimin tespit ettiği kanunlara göre hareket, Allah'ın tabiattaki emirlerine itaattir.

Toplumun olduğu gibi, içinde bulunduğumuz kâinatın da birbirinden farklı katmanları mevcut. Her bir katmanın parçaları, işleyiş kanunları, birbiri ile kesiştiği ve örtüştüğü çok boyutlu bir yapısı var.

Bütüncül bakış, parçaların bir araya gelerek bir bütün oluşturduğunu, bu bütünün anlaşılmasının sadece parçalara yoğunlaşarak değil, birbirleriyle olan ilişkilerini ve etkileşimlerini dikkate almaktır. Çünkü "cüz de bulunmayan külde bulunur."

YERYÜZÜ SOFRASI

Daha ihatalı bir anlayış ve etkili kararlar almak bakış açımızla ilgilidir. Bütüncül yaklaşım (küllî nazar, holistic paradigm) karmaşık sistemleri ve ilişkileri daha iyi anlamamızı sağlar. Sorunların kök nedenlerini tespit etmeyi mümkün kılar. Daha etkili çözümler üretmeyi kolaylaştırır. Farklı ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alarak, daha adil ve sürdürülebilir çözümler geliştirmeyi sağlar.

Mesela ekonomik durumu incelerken, adalet, eğitim, sağlık, aile, kültür, göç gibi birbiri ile alakalı ve etkileşimli olguları bir arada değerlendirmek, nüfus ve Uluslararası dengeleri nazara almak gerek.

Mesela insanı incelerken, sadece göz kulak gibi uzuvları değil, bütün vücudu göz önüne almak lazım. Sadece tıbbi açıdan değil, biyoloji, sosyoloji, psikoloji gibi bütün ilimlerin bakış açısıyla bakmak ve görmek gerekir.

Allah'a çok şükür ki, bir Ramazan'ı daha idrak ediyoruz. Ramazana küllî nazarla baktığımızda "Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarı," yeryüzü bir sofra olur.

Cenâb-ı Allah yeryüzünü bütün yaratılanların istifade edebileceği geniş ve büyük bir sofra hükmüne getirmiş. Her varlık kendine göre o sofradan rızkını alıyor.

YARATILIŞ AĞACI

Kâinat bir ağaç; insan da, onun bir meyvesi. "Hoşça bak zâtına kim, zübde-i âlemsin sen." (alemin özüsün sen, varlıkların göz bebeği olan insansın sen.) İnsan mahiyetine konulan latifelerin her biri, insana ayrı bir bakış açısı kazandırır. Maksat "küllî nazarıyla mevcudâtın tesbihâtını müşahede ederek şehadet etmek"tir.