Ay karanlık hâlâ Filistin gecelerinde...

"Elbet bir gün" diyor Hanzala; kalpler ve kapılar açılacak... insanlığın vicdanı pas tutmadan... Genç Yorum Dergisinin Filistin sayısı duruyor masamda. Filistin'in sembolü Hanzala'nın elinde bir anahtar...

Geceyle gündüzü ayırt edemediğim zamanlar yine. Varlığım ekseriyetle bütünden kopmuş halde. Bir dünya insan birleşse, getirebilir miydi kalbimi bu hale... kuş olmak istiyor kalbim, kuş olmak yine de... konasım geliyor bebeklerin minik ellerine. Ayaklar altında kalmadan uçurabilmek maviliklere...

Aklımda Filistin... Gözümün önünde anne-babasının kucağında yaralı bebeler... -her yer Filistin, her yer Kerbelâ sanki!-

Dergi duruyor masamda... binlerce düşünce hemen yamacında. Bir de migren ilacı yanıbaşımda... Vakit gece yarısını çoktan geçti. Gücüm yok toplanmaya. Kurşun acısı tatmış çocuklar gömülü göğsümde... parçalanmış minik bedenler... örtüp üstlerini sıkı sıkı basıyorum bağrıma.

VURULAN KUŞLAR

Yine de durmadan kan sızıyor göğsümden... o kan ki hiçbir şeye kanmıyor. Kuşları vuruyorlar durmadan; kuşlar bir bir düşüyor. Dağ taş biliyor, yer gök görüyor, şahit işte melekler! Kahroluyor birileri acıdan... birilerinin kılı kıpırdamıyor...

"Akşamları gelir incir kuşları, Konarlar bahçemin incirlerine. Kiminin rengi ak kiminin sarı. Ah beni vursalar bir kuş yerine." (Sezai Karakoç)

Acı değil hissettiğim, enkaz altı bir yük. Aslına bakarsan eğri büğrü, koca bir kayaya çarpmış gibiyim son günlerde. Ne of diyesim var ne ağlayasım... kör bir üfürüğün düğümü çöküyor nefesime. İnsanlara kıyıp da, kime ne diyeyim şimdi

ÜRKÜTEN SESSİZLİK

Çıkamıyorum işin içinden, düşünmekten yoruldum.. Bu duyarsızlık niye, bu sessizlik niçin Halimi kıyaslayınca huzurda... mahcup olduklarım öylesine çok ki...

Yine de sabahları kuş sesi istiyor canım, kuşların konduğu sabahları arıyorum. Bir de leylak olmalı masadaki bardağın içinde... Nerdeee!.. vicdansızlık serpilmiş sanki gecelere; insanlar uyanmasın diye...

Hadi koşsana... yaşasana, devam etsene! Yaşamak ve mutluluk niçin Filistin'in üzerinde eyleşmiyor azıcık Etraf nasıl da tenha... bebekler neden annesiz... bir kuş kendi "cik"inden ürküyor.. bir tuhaflık var...