Yasakçı bakanı Kur'ân çarptı

GÜNÜN TARİHİ 1 Ocak 1929

Yakın tarihimizde çok mühim olan ve çok çetin geçen bir hadisenin yaşandığı günün yıldönümüdür bugün: 1929 yılı 1 Ocak gününden itibaren, hem Arabî, hem Latin harfleri için olağanüstü, hatta olağan dışı bir uygulamaya geçildi. Memurlar, tüccarlar, özel ve resmî daireler için Latin alfabesi mecburiyeti getirilirken, Osmanlıca dediğimiz Arabî harflerle yayın yapılmasına, tabela yazılmasına kesin bir şekilde yasak ve ceza kapsamlı bir müeyyide konuldu.

Böylelikle, yaklaşık bin yıllık tarih, ilim, kültür ve yazı medeniyeti bütünüyle terk edilmiş oldu. Ardından, Latincenin halka öğretilmesi için bir tür seferberlik ilan edildi: Bütün memurların gece dersleriyle Latince üzerinde çalışması ve mektepler ile halkevleri gibi yerlerde öğrendiklerini halka öğretmesi mecburi hale getirildi.

Üstad Bediüzzaman, Kur'ân harflerinin muhafaza edilmesi ve umuma yayılması için kendisi ve talebelerinin de bütün kuvvetiyle çalışmaya başladığı günlerin yine aynı devrede olduğunu 29. Mektup'ta beyan ediyor.

28. Lemâ'da ise, Hz. İmam-ı Ali'nin (kv), ahirzamandaki en dehşetli devrenin, Latinî hurûfun lâdinî zamanında umuma zorla dayatılması hadisesine işaret ettiği ifade ediliyor..

Evet, 1 Ocak 1929 tarihinden itibaren, Arapça ve Osmanlıca harflerin kullanılmasına yönelik alınan kanunî düzenlemeye göre, bundan böyle mektup, dilekçe, kitap, dergi, gazete, dükkân levhaları, otomobil plâkaları, sokak isimleri, hatta çeşme kitabelerine varıncaya kadar her türlü yazının Lâtin harfleriyle yazılması mecburiyeti getirildi.

İşte, Kur'ân harflerinin yasaklandığı ve Lâtin harflerini kullanma mecburiyetinin getirildiği aynı gün, Lâtin alfabesini öğretmek ve eğitimin bitiminde sertifika verilmek üzere muhtelif merkezlerde yeni açılan Millet Mektepleri'ne ağırlık verilmeye başlandı.

Türkiye'deki bu harf inkılâbı, 1928 yılı sonlarında yapıldı. Meclis, 1 Kasım'da harf kanunu kabul etti. İlgili kanun 3 Kasım 1928 günü yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Bu kanuna göre, 1 Ocak 1929 tarihinden itibaren Türkiye'de Arap harfleriyle hiçbir şey yazılamayacak ve matbaalarda basılamayacak. Herkes yeni harfleri öğrenecek. Aksi halde, resmî sıfatı olanların işine son verilecek.

Evet, yürürlüğe girecek olan kanun maddesi, bu derece kesin idi ve keskinlik ifade ediyordu. Öyle ki, muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri dahi, yeni harfleri öğrenemedikleri takdirde görevlerine son verileceği tebliğ edildi.