Tunus'ta yarı bağımsızlık

Eski bir Fransız sömürgesi olan Kuzey Afrika ülkesi Tunus'un bağımsızlık tarihi: 20 Mart 1956.

Avrupa'daki sömürgeci devletler, İkinci Dünya Savaşına kadar neredeyse bütün Afrika kıtasını müstemleke (sömürge) hâline getirmişlerdi.

Savaş esnasında, Alman diktatör Hitlerin dehşet saçan saldırıları karşısında belleri kırıldı. Başta Fransa, İngiltere ve Rusya olmak üzere, hemen bütün sömürgeci ülkeler harabeye döndü; insan kaynakları itibariyle de perişan oldular.

Neticede, başka toplulukları sömürme kabiliyetlerini büyük ölçüde kaybettiler. Savaş sonrasında, yani 1945'ten itibaren hemen her yerde bağımsızlık hareketleri baş gösterdi. Tabiî, bu safhada tam bağımsızlık hali yaşanamadı. Birçok ülke, yarı hür, yarı bağımlı bir vaziyet aldı. İşte, uzun yıllar Fransız sömürgesi olan Tunus da o tarzdaki, yani yarı bağımsız bir duruma yükselen ülkelerden biri olmayı başardı.

Özetle: Müslüman Tunus halkı, kısmen de olsa 20 Mart 1956'da hürriyet ve istiklâline kavuşmuş oldu.

Şimdi, gelişmelerin detaylarına bakalım.

1574'te Osmanlı hâkimiyeti altına giren Tunus, 1881'e kadar bir eyalet statüsünde kaldı. Bu tarihten sonra Fransızların sömürgesi haline geldi.

1945'te sona eren İkinci Dünya Savaşı yıllarında ise, ülke genelinde yavaş yavaş bağımsızlık eğilimleri hissedilmeye başlandı. Savaş sona erdiğinde, hürriyet ve istiklâl heyecanı daha da yükselme trendine girdi.

Bu heyecan dalgasına daha fazla direnemeyeceğini fark eden Fransa hükumeti, bu kez başka bir manevra yaparak, Habib Burgiba'nın yönetime getirilmesi halinde Tunus'tan çekileceğini ilân etti.

Neticede, bu noktada Tunus halkı ile Fransızlar arasında bir konsensus sağlanarak, kâğıt üstünde de olsa açık sömürgeciliğe son verilmiş oldu.

İlk başlarda Tunus halkının millî ve manevî değerleriyle barışık gibi görünen Burgiba, idareye hâkim olduktan sonra, aniden tavır değiştirdi ve Fransız yanlısı politik uygulamalara yöneldi.

Burgiba, bununla da yetinmeyerek, yeni yönetimden rahatsız olan halkın kahir ekseriyetine karşı uyguladığı baskı ve şiddet politikalarını artırmaya başladı.