Tereddüt nezlesi zatürreye dönüşür

Teşbihte hata olmaz; tereddüt geçirmeyi nezle olmaya benzetebiliriz.

Sıradan insanlar hemen her konuda şüpheye düşebilir, vesvese geçirebilir, tereddüt yaşayabilir. Bu durumu, her mevsimde nezle olabilen, grip geçirebilen kimselere benzetmek yanlış olmasa gerek.

Sıradan insanlar değil de, cemiyet içinde örneklik teşkil eden, yahut rehberlik iddiasında olanların temel meselelerde şüpheli söz ve davranışlarda bulunma, yahut tereddüt içinde bocalama lüksleri yoktur. Zira, o rehber kişilerin tereddüt hasıl eden söz ve davranışlarıbilâ teşbihnezle mesabesinde ise, bu, karşısındaki insanlara zatürree derecesinde sirayet eder.

Onun için, bilhassa cemiyetin iman selâmeti için çalışanların, anlattıkları meselelerde son derece açık, şeffaf olması, net ifadeler kullanması, şüphe ve tereddüt uyandırmayan mesajları yansıtması lazım geliyor.

Evet, bilhassa bu zamanda, başta kendini ve cemiyetteki biçareler kısmını kurtarmaya, ümmeti Muhammedi (asm) selâmet sâhiline çıkarmaya ve nesillerin mâneviyatını yakan ateşleri itfaiye erleri gibi söndürmeye çalışan fedailer, vazife başında iken "tereddüt nezlesi" geçiremezler. Çünkü, karşılarında dehşetli bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor, içinde imanı tutuşmuş insanlar söz konusu.

İşte bu hâl, şüphe, tereddüt kaldırır mı hiç Aynı şekilde, vakit kaybı da kaldırmaz. Mesele o derece ciddi, o derece mühim.

Evet, zaman kaybında da tereddüt yaşanmamalı. Çünkü, fert, aile ve cemiyetin huzur ve saadeti için lâzım olan reçeteler hazır ve ilâçlar mevcut.

Bu durumda, rehber şahsiyetler, doğruluğuna kat'î inandıkları hakikatler noktasında hiç bekleme yapmadan cemiyeti ve insanları aydınlatmaya mecbur ve mükelleftirler. Bu, Kur'ân hadimleri için bir vazifedir, bir vecibedir.

Nitekim, Üstad Bediüzzaman ve onun sâdık şâkirdleri, yaklaşık yüz senedir bu vazifeyi bihakkın yapmışlar ve yapmaktadırlar.

Bizler de, onların bu yaptıklarını başımızda bir şeref tâcı gibi taşıyarak aynı hizmeti yapmaya tereddütsüz devam etmek durumundayız.

Hiç şüphesiz, en âlî derecede olan Hakk'ın hatırı bunu yapmayı iktiza ediyor.