Taraf olsan da tarafgir yazma

Cumhuriyet tarihini yazanların çoğu Kemalist.

Okullarda okutulan tarih dersleri zaten Kemalizme göre tanzim edilmiş. Devletin resmî görüşü de Kemalizm olduğuna göre, rengi belli bu yavan tablodan tarafsız, objektif, ibret alınacak bir tarih bilgisi görmek, bulmak, çıkarmak mümkün görünmüyor.

Biz onlara, ya da başkasına demiyoruz ki "Sakın ha taraf olmayın!" Ama, taraf olmak başka, kasıla kasıla tarafgirlik yapmak, yahut bağnazlık derecesinde tarafgirane tarih yazmak başkadır.

Misâl: "Olmasaydın, olmazdık" yaklaşımıyla, asla objektif bir tarih bilgisi ortaya konamaz ve koyamıyorlar da. Ne yani, bununla kast edilen şahıs yokken, bu millet yok muydu Daha önceki devirlerde, yahut dünyanın farklı coğrafyalarında bu millet hiç devlet kurmadı mı Neden koca bir milletin mukadderatı getirip bir tek fâniye endeksleniyor Bunu böyle yapmak, resmen ve alenen bağnazlık derecesinde bir tarafgirlik değil midir

Her ne ise... Biz yine de fikriyatımızı umumî bir çerçeveye almaya ve umuma ölçü, kıstas, prensip teşkil edecek bir yörüngeye oturtmaya çalışalım ki, aynı tarafgirlik gayyasına düşmeyelim.

Evet, işin püf noktalarından biri şudur ki: Bir şahsa, bir fikre veya bir siyasî cereyana yüzde yüz taraf, ya da yüzde yüz karşı olanlar, tarihî hakikatleri olduğu gibi okuyamazlar; dolayısıyla, hakkını vererek de tarihi yazamaz ve yorumlayamazlar.

Onun için, böylelerinin yazdıklarına, söylediklerine itibar edilmez, edilmemeli. Zira, bu tip kimselerin yanlışına, günahına, vebâline ortak olma ihtimali var.

Meselâ, başta da dikkat çektiğimiz üzere, bugün siz kalkıp "Ben iliklerine kadar Kemalistim, ölümüne Atatürkçüyüm" diyen tarihçilerden hangi birinin fikrine, yorumuna itibar edebilirsin

Aynı şekilde, günümüz bazı gazeteci, yazar, yahut fikir adamı kılığındaki bazı kimseler çıkıp "Sonuna kadar Reisçiyim. Reis kırmızı çizgimizdir" diyenlerden hangi birinin objektifliğine inanabilir, yahut güvenebilirsin.

Her iki cenahta yer alanlar da, kategorik olarak aynı tarafgirlik ve hatta bir kısmı aynı bağnazlık kalıbı içine girmiş olmuyorlar mı

Bir zamanlar (hatta şimdilerde bile) Abdülhamidçiler de öyle değil midir

Evet, resmî veya siyasî tandanslı tarih tezinin boyunduruğu altına girmiş olan, bazı şahıslara yüzde yüz taraf olup meddahlık yapan, bazılarına ise yüzde yüz karşı gelerek husûmet alevleri püskürten bir tarihçiden, yahut bir tarih yorumcusundan yeni nesiller için bir hayır beklenmemeli. Böylesine dar ve sığ ufuklu kimseler, hitap ettiği kimselerin de ufkunu karartıp daraltmaktan başka bir iş yapamazlar.